Добавил:
Upload Опубликованный материал нарушает ваши авторские права? Сообщите нам.
Вуз: Предмет: Файл:

AIKPAAZADE. OSMANOULLARI’NIN TARH. 2003

.pdf
Скачиваний:
866
Добавлен:
09.02.2015
Размер:
5.24 Mб
Скачать

Aşık Paşazade 1 Osmanoğulları'nın Tarihi

BÖLÜM 80

Bayezid Han oğlu Sultan Mehmed Han'ın

fani dünyadan sonsuzluk sarayına yürüdüğü zaman, oğul ve kızları kaç tane idi. Padişah olduktan sonra nasıl vefat etti bunları bildirip açıklar.

Sultan Mehrned'in dört oğluyla yedi kızı kaldı. Kendisi Edirne'de vefat etti. Başını yastığa kor kornaz vezirlerini topladı. "Çabuk büyük oğlum Murad'ı getirin." dedi. Der­ hal o saatte Çaşnigirbaşı Elvan Bey'i gönderdiler. Padişah, "Ben artık bu döşekten kalkınarn ve Murad Han gelmeden ölürürn, memleket birbirine girmeden, bu işlerin çaresine bakın. Murad Han gelinceye kadar da benim ölürnürnü du­ yurrnayın." dedi. Vezirleri Hacı İvaz Paşa, Bayezid Paşa ve İbrahim Paşa bir yere toplanıp, "Eğer durum böyle olursa ne yapmak gerek?" diyebirbirlerine danıştılar.

Kapının hafiflernesi için Hacı İvaz Paşa, "Geliniz, kulu maslahata gönderelirn, ondan sonra bir çaresine bakarız." dedi. Hemen divanı topladılar ve "Padişahırnız İzmiroğ­ lu'nun üzerine sefereçıkıyor ve kulum olanlar gitsin Anado­ lu beylerbeyiyle Biga'da buluşsunlar dedi. Hiç vakit kaybet­ meden çıkın." dediler. Ayrıca ulufelerini verdiler. Anadolu beylerbeyine de, "Çabuk orduyu Biga'da topla." diye haber gönderdiler. Askerieğlerneden hemen gönderdiler, gitti.

Amma her gün kapıda divan toplayıp sancak ve tırnar ve­ rip almalar ve çeşitli işlerin görülmesi, doktorların girip çık­ maları ve bunların tedavi yönüyle paşalardan, padişaha ilaç etmekiçin, çeşit çeşit otlar istedikleri görülüyordu. Diğeryan­ dan durmadan çaşnigirbaşı Elvan Bey'e, "Üzerine aldığın va­ zifeyi yerine getir." diye posta çıkarmaları dikkat çekiyordu.

Bir gün asker toplanıp paşaların üzerine gelerek, "Padi­ şahırnız nerede, ne oldu? Hiç çıkmıyor." dediler. Buna kar­ şı paşalar da, "Bu hekimler çıkmaya bırakmıyorlar." ceva­ bını verdiler. Ağalara da tehditle, "Elbette girer, padişahı­ rnızı görürüz." dediler. Hacı İvaz Paşa, "Şimdi bugün sab­ redin, yarın çıkaralım, gelip görün" dedi. Acernden gelmiş Gürdüzen adında bir hekim vardı. Yıldırım Han'ın da he-

162

Günümüz dilinde: Osmanoğulları'nın Tarihi

kimi idi. Gidip bir çare düşündü. Meyyitin arkasına bir oğ­ lan oturttu. Ustaca bir şey düzdü. Oğlan rneyyitin arkasın­ da oturup ölünün elini hareket ettirdi. Ölü kendi eliyle sa­ kalını okşayıp sıvar dururnda görüldü. Hekim gelip tül­ bentini yere vurarak paşalara, "Padişahı iyi olması için kendi haline bırakrnazsınız ki. Bizim nice zamandır çalışıp yaptıklarırnızı boşa giderirsiniz." dedi. Bu dururnda paşa­ lar ağalara, "Yüce Allah sağlık versin, Biz Tanrı'dan ümidi­ mizi kesmiş değiliz." dediler. Ağalar da padişahın kendi eliyle sakalım tuttuğunu ve okşadığını görünce gidip ken­ di işlerine baktılar. Sonra paşalada hekim, padişahın kolu­ na girerek alıp saraya götürdüler.

Şiir

Alem yine bin çeşit yüzle göründü, İnsanlar artık karış rnurış olacaklar.

Bu diller yeni sözler söyleyecek,

Bu kalem de yeni bir defter yazacaktır.

Neşe ve sıkıntı koşulup geldiler;

Sevinç vegönülhoşluğuna üzüntü ve keder deyoldaş olur.

Nakkaş, yaratan Allah dünyanın nakışlarını böyle işledi. Bu, gece olsun gündüz olsun aynı şekilde nakışlandı.

Murad Han padişah olup tahta kavuşunca,

Pek çok sözler ve söyleyenler susup dilsiz kesildi.

BÖLÜM 81

Sultan Murad'ın ne şekilde gelip padişah olduğunu ve kardeşlerinin hallerini bildirir.

O anlatılan hadiselerle Sultan Mehrned'in rneyyitini kırkbir gün sakladılar. Sultan Murad Han Bursa'ya geliptahta ge­ çip kendi adına padişahlık hutbesi okundu. Sultan Meh­ rned'in rneyyitini de Bursa'ya getirdiler. Meyyit görününce karışıklıklar ve fitneler yayılmaya başladı. Bu taraftan İzrni-

163

Aşık Paşazade 1 Osmanoğulları'nın Tarihi

roğlu, diğer yandan Menteşoğlu atağa kalktı. Etraftaki bü­ tün beyler de aynı şekilde idi. Her birine yerli yerince, usu­ lüne göre elçiler gönderip teselli ettiler. Sonra beyler duru­ lup sakinleştiler.

Şiir

Bu saz yine Neva, Zengüle, Rehavi ve Şehnaz Makamlarında çalmaya başladı.

Alemin yüzünden perdeyi kaldırdı; Bu yaşlı gelinin nasıl naz ettiğine bak.

Dünya değişme atma binince, bütün hareketler baş gösterdi.

Ne kadar karışıklık ve şer varsa görünmek ister. Tavuklar bile şahinim diyerek kaz arzu eder.

Sahra açıldı, saraylarortaya çıktı; Kapılar yıkıldı, duvar da bozuldu.

BÖLÜM 82

Sultan Murad Bursa'da tahta geçince,

beri tarafta Rumeli'nde neler ortaya çıktı, bunu anlatır.

Selanik'te, "Ben Bayezid Han'ın oğlu Mustafa'yım." diye ortaya çıkan bir Düzme var idi. Selanik'ten kalkıp Vardar Yenicesi'ne gelince Evrenoz oğlanlarından bir kısmı yanına gittiler. Sonra Serez'e geldi, hisarını verdiler. Edirne'ye git­ ti, onu da verdiler.

Sözün kısası bütün Rumeli ondan tarafa geçti. O Yeni­ ce'de iken bu yanda Anadolu'da Sultan Murad'a haber gel­ di. Beyler Bayezid Paşa'ya, "Rumeli'ninbeylerbeyisi sensin, şimdiye kadar balını sen yedin, arısını da sen sakinleştir." dediler. Bayezid Paşa derhal Gelibolu'ya geldi. Ona, "Ru­ meli hep Mustafa'ya döndü, sen nereye gidiyorsun?" diye haber geldi. Sürdü Edirne'ye vardı, elini öptü, tekrar önce­ ki mertebesi makamında yer aldı. Onun ardından İzrniroğ-

164

Günümüz dilinde: Osmanoğulları'nın Tarihi

lu Cüneyd Bey geldi. Ona da vezirlik verdiler. İzmiroğlu tedbir için söyleyince Rumeli'nin yayasını rnüsellern ettiler. Kimisini kimisine harçlıkçı ettiler. Şimdiki vakitte askere gi­ den kişiye ellişer akçe harçlık verirler, o zamandan kaldı. Sonra azab çağırttı. Gelibolu'nun gernilerini sağlarnlaştırdı ve gönüllü askerlerin hepsini davet edip getirtti. Sözün kı­ sası Rumeli'nde sipahi olacak kimse bırakmadı. Edirne'den çıkıp Sazlıdere'ye kondu. Bayezid Paşa'yı orada şehit etti. Bunlar Bursa'ya varrnayı düşünüyorlardı.

Şiir

Fikirederektedbiralmayı bırakıp takdirden bakarsan; Yüce Tanrı'nın kendi ilminden sana nasıl kudret

göstereceğini görürsün.

Sen Hakk'ın ilminden okuyup anlarnadın, fenadan, ledün ilminden de,

Ne ders aldın, ne ilim öğrendin.

Senin gönlünden geçirip ümit ettiğin şey bu kapıda yok­ tur, O "tak tak" diye kapıya vurman ayıptır. Kaderi

zorlamak olmaz.

İzmiroğlu git ve saz u söze uyrna; sonunda, "Kaçan Mustafa'ya bak." dernesinler.

BÖLÜM 83

Bursa'da bulunan paşalar nasıl düşündüler,

ne tedbir aldılar ve hangi işlerle meşgul olurlar, onu anlatır.

Düzrne'ninüzerlerinegelmekteolduğunu işitince paşaların sayısı beşe çıktı. İbrahim Paşa, Hacı İvaz Paşa ve ayrıca Ti­ rnurtaş oğlanlarının üçü paşa oldu. Bunların birinin adı Urnur, birisi Oruç, diğeri de Ali Paşa'dır. Bunlar Mihaloğlu Mehrned Bey'i Tokat hapsinden çıkarmayı ve Sultan Mu­ rad'a getirmeyi kararlaştırdılar. Hem de dedikleri gibi yap­ tılar ve derhal hapisten çıkardılar. Gelip bizim Elvan Çelebi Tekkesi'ne uğradı. O zaman beni aldı ve birlikte gittik.

165

Aşık Paşazade 1 Osmanoğulları'nın Tarihi

Uluabad Köprüsü'nü Sultan Murad kesrnişti. Köprünün başında otururlar idi. Düzrne de gelip köprünün diğer ya­ nına kondu. Sultan Murad'ın vezirleri her biri bir hizmette bulunmak için Hacı İvaz Paşa'yı Gölbaşı'nda bıraktılar. Mustafa ansızın bu taraftan geçebilir, geçmesin dediler. Düzrne ile Sultan Murad'ın askerleri birbirlerini gözetleyip dururken Mihaloğlu Mehrned Bey Tokat hapsinden çıkıp geldi ve su kenarına erişti. Önce söze başlayarak, "Bre Türk Turhan, bre hain!" diye çağırdı. Sonra Gürnlüoğlu'na ses­ lendi ve Evrenoz oğlanlarına çağırdı. Bütün Rurnelililer su kenarına geldiler. Bazısı selarnbile verdi. Konuşup söz söy­ lediler ve "Mihaloğlu Mehrned Bey daha hayatta imiş." de­ diler. Her şeyi en iyi bilen Allah'tır.

BÖLÜM 84

Hacı İvaz Paşa'nın Mustafa'ya ne şekilde mektup yazıp gönderdiğini anlatır.

O zaman Mehrned Bey'in Rumeli'nin beyleriyle söyleştiği­ ni Düzrne Mustafa da işitrnişti. Beri tarafta Hacı İvaz Paşa bir mektup yazdı. Mektubunda, "Sultanırn! Rumeli'nin gö­ nüllüleri ve beyleri birleşip falan gece Murad Gölbaşı'ndan dolanacak, onlar da Sultanımı tutup ele verecekler, bunları bilrnelisin." dedi. Bu yolda daha başka çeşitli yalanlar ve sözler yazdı. Ayrıca yalandan yerninler etti. O geceyi tayin edip mektubu kapatıp göndermiş idi.

Hacı İvaz tayin ettiğigecede, o dediğiyerdenkendisi gel­ di. Sultan Murad baht açıklığıyla tekbir getirdiler ve dürn­ belek ve davullar çalarak, Mustafa'nın üzerine yürüdüler. Mustafa o yalan rnektuba güvenip bel bağlamıştı. Hemen güçle atma binip kaçtı. İzmiroğlu da mektuptan haberdar­ dı. O da, "Kaçmak gerek." dedi ve kaçtı. Ama Evrenozlu ve gönüllüler kaçarnadılar. Türk Turhan da kaçrnadı. Hacı İvaz Paşa, Mustafa'nın ardına düşrnedi. Hemen çadırına geçti. Çabucak köprüyü kurdular. Bütün asker geçti ve onun ordusuna geldiler. Hacı İvaz Paşa, tek bir kişinin bile

166

Günümüz dilinde: Osmanoğulları'nın Tarihi

bir kılına dokundurmadı. Bu kaçmayan beylerle gönüllüler gelip Sultan Murad'ın elini öptüler. Fakat İbrahim Paşa, "Bunların hepsini öldürmek caizdir." derken, Hacı İvaz Pa­ şa, "Öldürmek caiz değildir. Bunları fitne ve fesada karıştı­ np aldatan İzmiroğlu'dur. Onun gibibirbey Düzme'yi bek­ ledi. Bunlar ne bilecekler. Onun Düzme olduğunu bilme­ diklerinden döndüler." dedi.

Şiir

Ey kardeş,yalanınhemen ortaya çıkacağını bil; Doğrubakınca bozukluğu hemen görünür.

Seni cehenneme götüren yalandır; Söylenince de hemen anlaşılır.

DüzmeMustafa'nın yalanı ortaya çıktı,

İzmiroğlu kaçınca avradı da köle durumuna düştü.

İzmiroğlu yalana tanık oldu, bu yalan anlaşılınca da da­ yak yemiş köpeklerin kuyruklarını arka bacaklarının arası­ na sıkıştırıp kaçması gibi kaçtı.

Bu olay hicretin sekiz yüz yirmi beş tarihinde (M. 1422) oldu.

BÖLÜM 85

Mustafa kaçınca neler oldu

ve Sultan Murad bununla ilgili ne yaptı, onu anlatır.

Beri yanda Düzme Mustafa, kaçıp Biga Suyu'na geldi ve geçmeyi başaramadı. Biga kadısına pek çok filori verince kadı, geçit yerini gösterdi. Bir beş on adamla geçti, fakat bütün ağırlıkları bırakmıştı. Üçüncü günde Gelibolu'yu geçti ve orada kaldı. Gelibolu'daki bütün gemileri karaya çektirdi, gemilerin beriden öteye geçmelerini yasakladığı gibi kıyıları da bekletti.

Sultan Murad da ardından yürüyüp Biga'ya geldi. Biga kadısının Düzme Mustafa'ya geçit gösterdiğini haberverdi-

167

Aşık Paşazade 1 Osmanoğulları'nın Tarihi

ler. Bunun üzerine padişah kadıyı geçit başında astırdı. Sonra yürüyüp Lapseki'ye gelip kondu.

Şiir

Önüme iki deniz set oldu, Biri hayret biri de sudan oldu.

Hayretdenizi beni benden aldı; Yardımcım daima Allah olmuştur.

Murat bahşedensin, muradım ver Murad'ın Ey Tanrı'm, sensin dayanağım ve umudum

Ey Allah'ım ben yetimin elinden tut, Ey Murad, maksadın neyse iste olacaktır.

BÖLÜM 86

Sultan Murad'ın Rumeli'ne nasıl geçtiğini anlatır.

Gelibolu'da Taharetsiz Hatip denen ve İbrahim Paşa'nın adamı olan bir tahsildar (?) var idi. Beri tarafta Sultan Mu­ rad bulunuyordu. Öte yanda Ece Ovası'nda bir kafir gemi­ si bulundu. Taharetsiz Hatip o gemi için kafirle pazarlık et­ ti. Murad Han'ı maiyetiyle birlikte karşıya Ece Ovası'na ge­ çirmek için on beş bin filoriye anlaştılar. Bu karar üzerine gece vakti gemiyi Kumburun'dan bir kişi yüzdürdü ve geç­ ti. İbrahim Paşa'nın çadırını bulup geminin haberini verdi ve durumu bildirdi. Gemiden kendilerinin nerede oldukla­ rını anlamak için bir de kayık göndermişlerdi.

Sözün kısası birbirlerini tanıdılar ve tekrar paşalada anlaşıp kararlaştırdılar. Gece ile birlikte sabaha kadar pek çok adam geçirdiler. Paşalar ve Murad Han da o gecebirlikte geçtiler.

Murad Han'ın Ece Ovası'ndanberi tarafa Rumeli'ne geçti­ ğini Mustafa'ya haber verdiler. Bunun üzerine hemen atma binip savaşa gider gibi bir halde Bolayır yolunu eline alıp yürüdü. Murad Han'ı Gelibolu halkı karşılayıp saygı ve bağlılık göstererek şehre getirdiler. Mustafa'nın durumunu anlattılar. Padişah durmadı ve orduyla peşine düştü. Musta-

168

Günümüz dilinde: Osmanoğulları'nın Tarihi

fa Edirne'ye ulaşh. Edirne halkı Murad Han'ınbunun arka­ sından gelmekte olduğunu işitmişti. Mustafa'ya sahip çık­ madılar. Adamcağız Edirne'den kaçıp görünmez oldu.

Sultan Murad yanındakilerle Edirne'ye ulaşh. Mustafa'yı takip ettiler;Kızılağaç Yemeesi'ndetutup tekrar Edirne'ye ge­ tirdiler ve hisar burcundan aşağı astılar. Bütün halk seyretti.

Şiir

Yalancı Düzmelerin sonu geldi ve Onu bir dilsiz kişi tuttu.

Sen aşağılık rezil bir kaltabansın diyerek Boynuna buzağı ipini taktı.

Sürüyerek yaya olarak padişaha getirdi ve Ona bey diyenierin hepsi bunu seyretti.

"Hana söyleyecek bir sözüm var." deyince Cellat bumunu yere sürttü.

Kale burcunda bırakıp birkaç gün asılı kaldı, En sonra onu bir Işık dervişi gömdü.

BÖLÜM 87

Padişah'ın Edirne'de kaldığını ve etrafın beylerine elçiler gönderdiğini anlatıp bildirir.

Vılkoğlu'na elçi olarak Niş toganını gönderdiler. O da Sul­ tan Murad'a bir elçi gönderdi. Cazaname yazdı ve padişah­ lığını kutladı. Sonra elçisine, "Sultan Murad'dan iste Sof­ ya'dan berisini bana versin. Ben de onun gelirinden fazla­ sıyla göndereyim." dedi. Elçi gelip bu haberleri Sultan Mu­ rad'a anlattı. Paşalar, "Kabul ettik." dediler. Vılkoğlu pek çok armağanlar göndermişti. Ayrıca, "Kızımı da vereyim." dedi. Vılkoğlu'yla anlaşmayapıldı.

Beri tarafta İstanbul tekturuna da GenibozakadısıFazlul­ lah'ı elçi gönderdiler. Çünkü o, önceden tekturla komşu idi ve tekturun ona itimadı vardı. Tektur, "Mevlana kadı! Vıl­ koğlu'na bunca yerler verdiniz. Bana da Vize'den berisini

169

Aşık Paşazade 1 Osmanoğulları'nın Tarihi

veriniz. Sizinle dostluğumuz devam etsin." dedi. Bunun üzerine kadı, "Çorlu'dan sınır kesildi, İncegiz'i de birlikte verdiler." dedi ve anlaşma yapıldı.

Şiir

Paşalar o kadar tedbir alsalar da Sen bütün bunları takdir olarakbil.

Evrenezoğlu bulunduğu uçta bırakıldı, Padişah ona akın et dedi, o da emredileni yaptı.

İflak ziyadesiyle inatçı olunca Firiz Bey İflak'a yas getirdi.

İflak'ın işi devamlı döneklik ve eğrilik olmuştur. Bu sebepten Firiz oraya pek çok akında bulundu.

BÖLÜM 88

Sultan Murad Düzme'yi ortadan kaldırdıktan sonra kardeşinin ne yaptığını anlatır.

Sultan Murad'ın Mustafa adında bir küçük kardeşi var idi. Babası ona Hamidili'ni vermiş, Germiyanoğlu da "oğlum" demiş ve oğul edinmişti. Sultan Murad Düzme'nin peşine düşerek Rumeli'ne geçince, Mustafa'nın önünden gittiler. Tahrikedip aklını çeldiler. Germiyanoğlu askerverdi, Kara­ manoğlu daTurgutlu'dan pek çokaskerle yardımdabulun­ du. Mustafa hücum etti yürüdü Bursa'ya geldi.

Bursa'nın önde gelen büyükleri Mustafa'nın gelmekte ol­ duğunu işitince çabucakBursalılardan hayli para topladılar ve yüz top kumaş aldılar. Şehrin ahilerinden Ahi Yakup'la Ahi Kadem'i gönderdiler. Mustafa gelip kondu. Bu ahiler beyin lalası Şarabdar İlyas'a gidip, "Bu da padişahımızın oğludur. Fakat kardeşi geldi hisarı tahkim edip sağlamlaş­ tırdı. Şimdi insafa gelin ve babasının memleketini bu ya­ bancı askere yıktırmayın. Bu yakışık alır bir durum değil­ dir, ayrıca şehre degetirmeyin. Eğer şehriyakıpyıkarlarve­ ya ansızın vururlarsa sonunu siz düşünün. Zaten Karama-

170

Günümüz dilinde: Osmanoğulları'nın Tarihi

noğlu bunlarla eskiden beri iddia içindedir. İnsaf edin bun­ ların gereği ne ise onu siz bilirsiniz, öyle yapın." dediler. Şarabdar İlyas bu sözü değerli gördü ve kabul etti. Zaten söz kesen de eline verilmişti. Getirilen meblağı alıp bağrına bastı ve doğru İznik'e yöneldi. O zamanda İznik bayındır şenbir şehir idi. Gidip orada İbrahim Paşa'nın sarayına yer­ leştiler. Etraftan gelip tırnar isteyene tırnar verdiler. Kendi­ lerine göre hükmettiler. Pek çok iş gördüler. Mustafa bu şe­ kilde meşgul iken Sultan Murad'ın paşaları gizlice sultanın lalasına haber gönderip, "Sana padişah Anadolu Beylerbe­ yiliğini verdi, beratını da gönderdi, gayret et biz varıncaya kadar ağlam eğle." dediler. Şarabdar İlyas ne emrettilerse hepsini yerine getirdi.

Şiir

Beyin yanında hain olursa ayını ve yılını hep hainlik içinde geçirir.

"Ben bunun fırsatını bulayım" der ve kaz gibi ayaklarıyla nasibini toplar.

Elini ayağını bağlayıp oklarını Ufatmak ve yayını da kırmak diler.

Dünyanın çelikçomağını kesip düzüp oynayanlar Kendi için çalışanlar bu şekilde adet koydular.

Fitneden uzak durmak, Hakk'ın emri olduğu halde Bu insanlar kendilerini dünyanın en zengini yapmak isterler.

İşte Şarabdar İlyas böyle bir haindir, Mustafa'nın Bütün işlerini o boşa çıkarmıştır.

BÖLÜM 89

Sultan Murad'ın, kardeşi Mustafa'yla nasıl buluştuğunu ve sonunda ne yaptığını anlatır.

Sultan Murad Han Edirne'den çıkarak dokuzuncu günde İznik'e ulaştı. KardeşiMustafa o zaman harnarnda idi. Köse

171

Соседние файлы в предмете [НЕСОРТИРОВАННОЕ]