AIKPAAZADE. OSMANOULLARI’NIN TARH. 2003
.pdfAşık Paşazade 1 Osmanoğullan1nın Tarihi
üzerine kışkırtırlar düşüncesinde idi. Durumun böyle ol madığını anlayınca derhal elçi gönderdi.
Elçi bir gün Yıldırım Han'a gelip vardı ve armağanlarını sundu. Yıldırım Han hiç iltifat etmedi. Hatta mektup ve ar mağanlarına bile dönüp bakmadı. Sonra kendi mühürlü ce vap mektubunu yazdı, elçinin eline verip gönderdi. Elçi gi dince Sultan Bayezid vezirlerine, "Timur'un üzerine gide ceğim, çabuk hazırlanın. Onu vilayetinden çıkartmayaca ğım." dedi. Paşalar, "Devletli sultanımı Buna ne hacet, or dumuza niçin zahmet çektirelim, koyalım gelsin, ülkemize girsin. Onları o şekilde kralım da memleketlerine haberleri ni yine biz gönderelim." dediler. Bütün beyler bu görüş ve tedbiri beğenip uygun gördüler. Böylece Sultan Bayezid kendi düşüncesinde yalnız kaldı.
Hemen asker toplamaya başladılar. Timur çıkıp yürüdü. Bayezid Han da Vılkoğlu'na, "Gel!" dedi. Rumeli askerleri ni topladı. Hazır vaziyete geldiler. Diğer yandan Timur, Si vas'a ulaştı ve savaşa başladı. Kalesini yıktı ve cebrle halkı nı esir aldı. Bunların durumu üzerine Mısır ordusu da Ha lep'e geldi. Bu haberi işiten Timur derhal Şam'a yöneldi ve Halep'e vardı. Halep civarındaki Mecnun Tabak Ovası'nda savaştılar. Türkmenlerin ihanetleri yüzünden Mısır ordusu Timur'a karşı dayanarnayıp bozuldu. Mısır sultanı kaçıp Mısır'a gitti. Halep'e varan Timur, halkın şehri vermemesi üzerine savaşa girişti. Pek çok insan öldü, sonunda şehri zulümle aldı ve zulmü son hadde ulaştı.
Timur, kötüler içinde eşi olmayan bir kimse idi. Halep'ten Hama'ya ulaştı. Bu şehri de Halep'ten beter etti. Sonra Hu mus'a geçti. Orada bazı kabirler gördü ve bu mezarların kimlere ait olduğunu sordu. Halk, "Bunlar peygamberin, selam onun üzerine olsun, sahabelerindendirler. Biri bu ül keyi fetheden Halit bin Velid'tir. Biri Ka'bülahbar, biri de Amr bin Ümeyye'dir." diye cevap verdi. ve "Gördüğün bu mezarların hepsi yüce peygamberin sahabeleridir" dediler.
Bunları işitince Humus'un halkını esir etmedi. Fakat hal kına güvenlik vergisi saldı. Hadsiz hesapsız mal aldı. Ora dan Balbek'e geçti ve bu şehri de yağmaladı. Sonra Şam'a
142
Günümüz dilinde: Osmanoğulları'nın Tarihi
geldi. Halk şehrin kapılarını kapattı. Günlerce savaş yapıl dı. Her iki taraftan da pek çok insan öldü. Sonunda Şam'ı yağma ettirdi. Yezid'in kabrini buldurup açtırdı. Kemikleri ni yaktı ve kabre pislik doldurdu.
Şam'a olan zulmü daha çok Yezid'in o şehirde yatmasm dan idi. Sonra oradan çıkıp tekrar Karabağ'a geldi. Kışı ora da geçirdi, baharla birlikte Anadolu tarafına yöneldi. Önce Erzincan'a geldi. İsfendiyar tarafından karşılandı. Timur'la birlikte Sarıkamış'a kadar geldiler. Bir gece Timur'dan izin siz sessizce kaçtı ve tekrar Kastamonu'ya geldi. Timur da Ankara'ya yöneldi.
Bu yanda Sultan Bayezid de önceki tedbirlerini ve yaptık larını gözden geçirdi. Kendi vilayetinden olsun, diğer iller den olsun yazılı askerlerini çıkarttı. Ayrıca Serahur da çı kardılar. İstanbul'dan bile çıkardı. Bu Anadolu illerinde se rahur çıkarmayı, vezirlerinin marifetiyle Bayezid Han baş lattı. Sultan Bayezid üç oğlunu yanına almıştı. Biri Aydın ili sancağı, Karasi sancağı ve Samhan sancağının idaresi elin de olan Emir Süleyman; biri Hamidili ve Tekeili sancağıyla Mustafa; biri de Amasya'da bütün Anadolu askerleriyle birlikte gelen Sultan Mehmed idi. Bütün bu toplanan asker ler, Tatar olsun diğerleri olsun, hep birlikte padişahla yürü düler. İki tarafın ordusu da Ankara'ya vardı.
Timur perşembe günü sabah geldi ve yerini aldı. Bayezid de ikindi zamanında gelip yerleşti. Her iki ordu da birbirle rine karşı yer tuttular. Beri tarafta Timur önüne hendek kaz dırdı. Cuma günü oldu, her iki tarafta da Cuma namazı kı lındı. Sonra Sultan Bayezid sancaklarını çözdü, büyük da vullar çalındı, saf saf alaylar bağlandı. İki ordu karşılaşınca Tatarlar hainlik yaptı ve Erzincan beyi Taharten tarafına geçti. Germiyan askeri de ihanet edip Germiyanoğlu'nun yanına vardı. Sözün kısası her vilayetin askeri kendi beyle rinin bulunduğu safa geçtiler ve ihanet ettiler. Zaten bu beyler Timur tarafında yer almışlardı.
Vılkoğlu maiyetindeki küffar askerleriyle görülmedik sa vaşlar yaptı. O da savaşta her tarafın işine geldiği şekilde hareket ettiğini görünce geri çekilip bir tarafa gitti. Sultan
143
Aşık Paşazade 1 Osmanoğulları'nın Tarihi
Bayezid'in oğlu Mustafa, atını terk ederek aradan kaybol du. Emir Süleyman'ı paşalar alıp ara yerden çıkardılar. Böy lece savaş meydanını terk etti ve bir tarafa gitti. Sultan Meh med de Amasya askerini alıp Amasya'ya çekildi. Meydan da yalnız Bayezid Han ve ona bağlı askerler kaldı.
Solak Karaca adında Sultan Bayezid'in bir adamı var idi. O sırada padişaha, "Hey Bayezid Han! Hani o güvendiğin oğulların nerede? Ya çok güvendiğin sancak beylerinle o sar hoş vezirlerin hani? Ne iyi yoldaşlık yaptılar." dedi. "O top ladığın malı oğlanlarıınınrızkıdır diye harcamadın." Sultan Bayezid bu sözü işitince çok üzüldü. "Bak, bana minnet edip dil mi uzatırsınız?" dedi. Atına vurdu ve askerin arasından yanındakibirkaç genç yaya o ve bir nice solaklada birlikte dı şan çıktı. Çağatay ordusunun alaylarını birbirine kattı.
Germiyanoğlu bu durumu görünce, "Hey bu savaşan Ba yezid Han'ın kendisidir. Fırsat bu fırsattır, çabuk durma yın" dedi. O anda sayısız asker Bayezid'in etrafını dört ya nından sardılar, tutup Timur'a getirdiler. Amma atından indirmediler. Timur da görüp çağırarak, "Sakın atından düşürmeyin." dedi. Sonra, "Benim koltuğuma girin." diye buyurdu. Çünkü o zaman çadırında idi. Koltuğuna girip, "Han'ım ata bin." dediklerinde, Timur, "Hey kaltaklar! Ben ata binip nereye gideyim? Padişahların hareket etmesi doğru değildir." dedi. Yürüyerek çadırın kapısına geldi, Bayezid Han'ı da saygıyla attan indirdiler, Timur karşı var dı, görüştüler. Ondan sonra ikisi bir halının üstüne oturdu lar. Timur, "Asker artık savaşmayı bıraksın, muharebe et mesinler." dedi. Ancak her bir kişi kendi için çalışır, çalıp çırptığını ve elde ettiğini kazancı sayar, haram helal deme den toplardı.
Şiir
Bu kargaşa ve günaha iki kötürüm sebep oldu, Ayrıca şeytan da bu fitneyi güzel gösterdi.
Anadolu ve Mısır ülkesi bu fitnenin ateşine yandı, Bu karışıklıkta neler neler oldu.
144
Günümüz dilinde: Osmanoğulları'nın Tarihi
Gerçi bu işler yüce Allah'ın takdiridir, Ancak buna sebep bu iki kötürümdür.
Bunlar nefislerinin istekleri doğrultusunda hareket etmişlerdir.
Aşıki sen bu niyette olma, bu isteklerin hiç birine uyma.
SORU.- Ey derviş! Sen o savaşta henüz yaratılmamıştın. Şimdi bu hikayeyi kimden duyup anlatırsın?
CEVAP.- Bursa'nın Koca Nayib diye anılan bir naibi var dı. O zat Sultan Bayezid'in has solaklarından imiş. O zaman Bayezid Han'ı tuttukları sırada orada imiş. Hatta Sultan Ba yezid Akşehir'de öldüğü zaman da yanında bulunuyor muş. Ben bunları ondan öğrendim ve "Bayezid Han'a nasıl davranırlardı" diye sordum. O da, "Timur bir yürüyen taht yaptırmıştı. Onu kafes gibi iki at arasına yerleştirmişlerdi. Timur ne zaman giderse, Sultan Bayezid'i o tahterevanla kendinin önünden yürütürdü. Oturacakları zaman da çadı rı önünde kondururdu" dedi.
Bu koca Nayib dediğim kişi sonra Amasya'ya Sultan Mehmed'in yanına vardı. Sultan Mehmed ona Amasya hi sarının dizdarlığını verdi. İhtiyarlayınca Sultan Murad onu Bursa'ya getirdi ve Bursa naipliğini verdi. Ben ne atlattım sa, onun söylediklerinden anlattım. Fakat onun hikaye etti ği şeylerin pek çoğunu, söz uzar diye söylemedim.
Şiir
Timur'un ettiği işi kafir bile etmez, onun elinden insanlar Erkek, hanım, kız oğlan neler çektiler bir bilsen.
Müslümanları kırdı geçirdi, onun varacağı yer, gayesi de Ne idi bilinmiyor.
Tekke, mescit, medrese, mektep yıktı, hatta Aydın ilinde bir kış geçirdi.
Timur'un dünyada çok zulmü var, İnsanlar onunki gibi zulüm görmediler.
145
Aşık Paşazade 1 Osmanoııuııan'nın Tarihi
Hangi ile ayak bastı ise hepsi yıkıldı,
Genç ihtiyar bütün insanların dişleri döküldü.
Sonra Timur her vilayeti yine beylerine verdi. Osman ül kesini de Tatar'a bıraktı. Bayezid Han da bunu işitti. Timur zaman zaman giderken Bayezid Han'a gelip selam verirdi.
Bir gün Sultan Bayezid Timur'a, "Timur Bey! Senden bir di leğim var" der. Bunun üzerine Timur, "Dileğin ne ise söyle kabul ederim." der. Bayezid Han, "Gel kerem et, senden is tediğim Tatar'ı bu ülkede bırakma, alıp birlikte git." deyin ce Timur, "Öyle olsun, sözünü kabul ettim. Semerkand'a vardıktan sonra, seni tekrar ülkene göndereceğim. İşte o za man Tatar seni memleketine getirecek." der.
Bayezid Han Semerkand'a gideceğini işitince çok üzüldü. Kendi işini kendi bitirdi. Timur kendi ülkesine doğru yola çıkınca bütün Tatarları sürdü. Kırşehri'ni, Sivrihisar'ı ve Beypazarı'nı Karamanoğlu'na verdi. Kastamonu, Çankırı ve Kalecik'i tekrar İsfendiyar'a bıraktı.
Bayezid Han ölmüştü. Fakat Timur, Bayezid Han'ın oğ lanlarından birinin kendine gelmesini ve Sultan Bayezid'in ülkesini de ona vermeyi umuyordu. Oğlanlarından hiçbiri nin gelmediğini görünce, Karamanoğlu'na verdi ve bu ül keden çıkıp gitti. Bu hadise tarih olarak hicretin sekiz yüz dördünde (M. 1402-3) gerçekleşti.
BÖLÜM 67
Bayezid Han'ın ölümünden sonra
kaç oğlu kaldı ve bunlar neler yaptılar, onu anlatır.
Bayezid Han'ın altı oğlu kalmıştı. Beşi belli, biri de görün mez oldu. Çünkü biri Timur'la yapılan savaşta ortadan kay boldu. Oğlanlarının biri Emir Süleyman, ikincisi Mehmed, üçüncü İsa, dördüncü Musa, beşinci de Kasım'dır. Lakin bu Kasım, o zaman sarayda olup daha küçüktü. Sonra o orta lıktan kaybolan Mustafa idi.
Ali Paşa, Eynebeg subaşı ve Hasan Ağa, Emir Süleyman'ı,
146
Günümüz dilinde: Osmanoğulları'nın Tarihi
Rumeli'ne alıp gitmeyi kararlaştırdılar. Sultan Mehrned ge ri Arnasya'ya döndü. İsa'yla Musa da Bursa vilayetinde ve Karasi ilinde birbirleriyle mücadele ediyorlardı. Sonunda Musa, İsa'yı ortadan kaldırdı ve gelip Bursa'da oturdu. Be ri yandan Emir Süleyman da Bursa'ya geldi. Musa kaçıp Kararnan'a gitti. Emir Süleyman'ın Fatrna adında bir kız kardeşiyle Kasım adında bir de küçük kardeşi vardı. Onla rı düşmanlık olmarnası için İstanbul'da rehin kodu. Sonun da Emir Süleyman tekrar Rumeli'ne geçti. Bu zaman tarih hicretin sekiz yüz beşini (M. 1402-1403) gösteriyordu.
Sultan Mehrned, Emir Süleyman'ın tahta geçtiğini Arnas ya'da işitince elçi gönderdi ve " Babamız gitti ise Ernre'rn sağ olsun. Ernre'rn bize ata yerinedir." dedi. Ayrıca iki değerli at da hediye gönderdi. Emir Süleyman da ona, pek çok oğlan ve cariyeler gönderdi. Sorıra Karamanoğlu'na elçi gönderdi, "Kardeşim Musa'yı bırakrnazsan ben sizinle iyi dostlukta bu lunururn." dedi. Musa, Karamanoğlu'yla olan bu p_ururnu anlayınca Karaman'dan kaçarak İsfendiyar'a gitti. Emir Sü leyman o zaman "'Btrrsa:da oturuyordu. Musa'nın İsfendi yar'a gittiğini işitince erine yürüdü. Göynük civarında bir su kenarında kondu. Yaz idi, kış olunca orada kışladı ve o ko naktan göçrnedi. Şimdi o yere Bey Kavağı derler. Çünkü Emir Süleyman o kavak ağacının dibinde sohbet etıniş ve sohbetten hiç geri kalmamıştır. O yer çok güzel ve şerefli bir makarn idi. İşte orada İsfendiyar'la banştılar. Sorıra oradan kalkıp İznik'e geldiler ve tekrar sohbetle vakit geçirdiler.
İsfendiyar Ali Paşa'nın minnet şarabıyla Musa'yı Sinop'tan gerniye bindirip Eflak'a gönderdi. O zaman Eflak Beyi'nin adına Mirço derlerdi. Bu tarafta Emir Süleyman, Musa'nın Rumeli'ne geçtiğini işitince kalktı, Edirne'ye vardı ve tekrar sohbete başladı. Rumeli'nin beyleri Musa'nın Eflak'a geldiği ni işitince, "Kardeşinin beylikle ilgisi yok, gece gündüz soh bet etınekten eli bir şeye ermez, çabuk gel." diye haber gön derdiler. Musa bu haberi alınca çıkıp Sillisürirn'e (Sillisire) geldi. Oradan Rumeli'ne geçti. Rumeli'nin gönüllü askerle riyle tırnar erlerinin hepsi Musa'ya gittiler. O da doğru Edir ne'ye geldi. Emir Süleyman'a, "Ne duruyorsun, kardeşin
147
Aşık Paşazade 1 Osmanoğulları'nın Tarihi
Musa geldi ve Rumeli ona döndü." dediler. Emir Süleyman, mahmur yatardı, zorla kaldırdılar. "Benim memleketimde onun hükmü geçmez" deyince, "İşte Musa geldi" dediler. Emir Süleyman hemen binip kaçtı, bir köye ulaştı ve orada vefat etti. Sonra o köyü bütün halkıyla birlikte, "Benim kar deşimi neden öldürdünüz?" diye Musa ateşe verdi.
Şiir
Makam mevki gururu yoldan çıkardı, Sevinerek aldıklarını da elinden aldı.
Halka ne yaptın da yüz çevirdiler Ve seni sevenler sevmez oldular.
Şarab, çeng, çagan ve saz gibi çalgılar
Senin sohbet arkadaşın olup baştan çıkardılar.
Kardeşi Emir Süleyman'dan sonra Musa, Rumeli'nde başa geçip oturdu, bu zamanda tarih sekiz yüz on üç (1410) idi.
BÖLÜM 68
Musa Rumeli'ni ele geçirdi. Tırnar erleri ve sancak beyleri hepsi gelip kusursuz itaatlarını bildirdiler. Civardaki kafu beyleri iseitaatetmeyip karşı geldiler. Beri taraftaAmasya'da bulunan Sultan Mehmed, Emir Süleyman'ın öldüğünü ve Musa'nın Rumeli'nde tahta geçip oturduğunuişitince derhal Bursa'ya geldi. Bursa halkı karşıladı ve geçip tahta oturdu. Emir Süleyman'ın hakim olduğu.yerlerin hepsine hükmetti. Yalnız Emir Süleyman Amasya'ya hükmetmiş değildi. Bu ise evvelden hükmetmişti orası da elinde idi.
Bu yanda Musa'nın düşüncesi ve tedbirinin ne olduğunu görelim. Kör Şahmelik'i vezir yaptı. Mihaloğlu Mehmed Bey'i Rumeli'ne beylerbeyi etti. Simavna Kadısıoğlu'nu ka dıasker ve kullarından Azab Bey'i de emir-i alem edindi. Her bir sancağı kendi adamlarına verdi. Emir Süleyman'ın bir oğluyla bir kızı var idi. Kaçıp İstanbul'a geldiler. Vidin
148
Günümüz dilinde: Osmanoğulları'nın Tarihi
başkaldırmıştı, yürüyüp bunların her birini ele geçirmeye başladı. Gitti Perivedin'le Matara'yı da aldı. Sonra Sırp ül kesine yürüdü, Köpürlü'yle Ohçabolu'yu aldı. Durmadan akınlar eder oldu, zaman zaman da İstanbul'a akın yaptı ve kapısını kapattırdı. Sonra gelip Silivri'nin üzerine düştü. Burada savaş yaparken KörŞahınelik kaçıp İstanbul'a girdi.
Musa bundan hile sezdi ve çok vehme kapıldı. Oradan
Edirne'ye gitti. Artık olup bitenlerin sonucunubeklemekve feleğin ne şekilde görüneceğine bakmak gerekir.
Şiir
Musa'nın düşüncesi bütün alemi ele geçirmektir,
Ey insanoğlu, takdir Allah'ın elindedir, sen tedbiri bırak.
O mülkün sahibidir, onu düzüp bozan, yapan yıkan da odur.
Tanrıbu dünyayı yalnız bir kuluna vermemiştir.
Sultan Mehmed tahta geçtiği zaman tarih hicretin sekiz yüz on altısını (M. 1413) gösteriyordu.
BÖLÜM 69
Bayezid oğlu Sultan Mehmed'in kardeşi Musa'yla buluşma ve vilayetleri çekişerek alma isteğini, devlet kimin ise Hakk'ın emriyle ülkeye onun hakim olması gerektiğini anlatıp bildirir.
Sultan Mehmed veziri Bayezid Paşa'ya, "Rumeli'ne geç mek için hazırlık yapın." dedi. Bu Şahınelik vezir Mu sa'dan kaçıp İstanbul'a girdiği zaman Sultan Mehmed'in yanına gelmişti. Bayezid Paşa, "Sultanım! Şahınelik Bey'i çağıralım, gelsin görelim, o bu meselede neler söyler." de di. Davet edince geldi, ona, "Rumeli'ne geçmek istiyoruz, bunun çaresi nedir?" dediler. Şahınelik vezir, "Tekfura elçi göndermeli, ondan başka yerden geçmeye çare bulun maz." cevabını verdi ve "Çünkü Gelibolu Musa'nın elinde dir." dedi. Derhal Geniboza kadısı Fazullah'ı İstanbul'a el-
149
Aşık Paşazade 1 Osmanoğulları'nın Tarihi
çi gönderdiler. İstanbul tekfuru onunla komşu olduğu için onu bilip eskiden beri ona güvenirdi. Fazlullah tekfura ge lip haber verdi, anlaşma yaptılar. Gelip padişaha durumu bildirdi, istedikleri gibi oldu. Padişah Bursa'dan çıktı, gelip Yoras'a kondu.
O vakit padişaha dua eden biri olarak ben köyde kaldım. Orhan'ın imaını oğlu Yahşı Fakılı'ın evinde, Geyve'de has talandım. Menakıb-ı Al-i Osman'ı kaldığım buyerde,Yıldı rım Han'a gelinceye kadar oimarnınoğlundanalıp yazdım. İşte burada haberiniveriyorum.
Sultan Mehmed Yoras'a konduktan sonra İstanbul tekiu ru pek çok gemi gönderdi. Sultan Mehmed'i askeriyle ta mam Rumeli'ne geçirdiler. Beri yanda, Sultan Mehmed'in Rumeli'ne geçtiğini ve kendinin üzerine yürüdüğünü işiten Musa, Edirne'den kalkıp Sırp vilayetine yakın vardı. Diğer yandan Sultan Mehmed de gidip İncegiz'e kondu. Orada Evrenozoğlu Ali Bey karşı geldi. Oradan kalkıp giderken Mihaloğlu Yahşı Bey karşı geldi. Bu Mihal o zaman Mu sa'nın beylerbeyisiydi, oğlunu kendi göndermişti.
Sözün kısası Sultan Mehmed Edirne'ye varınca bütün beyler huzuruna geldiler. Musa'nın yanında yalnız akıncı kalmıştı. Semekonı'da savaş oldu. Musa kaçtı ve atı bir yer de çamura saplandı. Kendinin Derzi Saruca adında bir ku lu var idi. Bu, Musa'nın atının sinirini kesti ve tutup Sultan Mehmed'e getirdi. Akşam olunca çadırda işini bitirdiler ve yerine koydular. Sonra da o gece Bursa'ya dedesinin yanı na gönderdiler. Mihal'i de tuttular ve Tokat'ta Bidev1 Çar dak'a gönderdiler. SimavnaKadısıoğlu'nu da oğluve kızıy la İznik'e yolladılar. Sultan Mehmed ayda bin akçe ulufe et ti. Ayrıca Musa'nın kulu Azab Bey kaçıp Eflak'a gitti. Böy lece Sultan Mehmed Rumeli'nin tamamını idaresi altına al dı ve etrafın beylerine elçiler gönderdi.
Şiir
Eskiden beri kardeşe kıymak, anayı babayı üzüntü İçinde bırakmak törede vardır.
150
Günümüz dilinde: Osmanoğulları'nın Tarihi
Çok önceleri, Adem'in oğullarından Kabil
Habil'e kıydı, hanların da böyle yapmaları adet oldu.
İsa, Musa ve Emir Süleyman kim olursa olsun Bu törenin sahipleri hep ahmaktır.
Son bulacak bu cihan için zahmete girmeye ve Adını katil dedirmeye gerek var mı?
BÖLÜM 70
Sultan Mehmed'in Rumeli'nde kardeşi Musa'yla mücadele ettiği sırada, Karamanoğlu'nun Bursa'ya geldiğini anlatır.
Karamanoğlu hücum edip yürüdü ve Sivrihisar'a geldi. Oradan dörtbir tarafıyıkarakbozarakyolkeserekBursa'ya geldi. Hacı İvaz Paşa Bursa'nın subaşısıydı. Daha Karama noğlu gelmeden şehrin halkını davet etti ve "Müslümanlar! Padişahımız Rumeli'nde. Karamanoğlu ise üzerimize geli yor. Hisarı korumak için silahı olan hisara girsin, silahı ol mayanlar da kalede hapis durumuna düşmesin ve kendi başının çaresine baksın." dedi. Halk da onun söylediği şe kilde davrandı.
Karamanoğlu Bursa'ya gelir gelmez şehri ateşe verdi ve savaşa başladı. Pek çok mücadele edildi. Sonunda hisarın dış tarafında göl olan Pınarbaşı suyunu çevirip gölü kurnt mak istedi. Gölün suyunun çekilmesi için Bursa kapısıyla zindan kapısının dışından lağım vurup, hisarın yanındaki dereye akıtmak istediler. Hacı İvaz Paşa bunu duyunca çık tı ve lağımcıları öldürdü. Böylece Karamanoğlu'nun ümidi ni kesti. Savaş otuz bir gün sürdü. Fakat bazı bazı kale hal kı hisardan dışarı çıkıp pek çok adamtutupgetirirlerve Ka ramanoğlu'na karşı hisardan aşağıya boğazlarından asa korlardı. Savaş sırasında bir gün ansızın Musa'nın ölüsü Kaplıca imareti'ne getirildi. Karamanoğlu gidip Musa'nın ölüsünü gördü. İşte o gece derhal dövülmüş köpeğin kuy ruğunu arka bacaklarının arasına kıstırıp kaçması gibi, Ka ramanoğlu da kaçtı. Kirmastı yolundan dolanarak ağrı ve
151