Добавил:
Upload Опубликованный материал нарушает ваши авторские права? Сообщите нам.
Вуз: Предмет: Файл:
турк.чĕлхи.doc
Скачиваний:
0
Добавлен:
01.07.2025
Размер:
1.32 Mб
Скачать

1Ĕ Чăвашла куçарăр.

Benim de böyle bir fotoğraf makinem olsun diye istiyordumĕ Maça Memduh da katılabilsin diye rica ettim, razı olmadıĕ Gönül ister ki karşılaşmaların böylesi bir daha olmasınĕ İstiyorduk ki mağlup olmayasınızĕ Param var mı ki şuna oyuncak alayım. Kura atılmasın da ne yapılsın. Karışmayalım da birbirlerine mi girsinler. Evet demeyesin de ne edesin. Zavallıyı siz düşünmeyesiniz de kim düşünsün. Otobüse binmeyeydim de işe geç mi kalaydım.

2ĕ Предложенисене вĕçлĕр.

1ĕ Vaktim yok ki şu dergileriĕĕĕ 2ĕ Ona bir fenalık yapmadık kiĕĕĕ 3ĕ Antrenör onları pek sıkı çalıştırmaktadır ki… 4ĕ Onu gördüm mü ki selâmınızıĕĕĕ 5ĕ Tren henüz perona gelmedi kiĕĕĕ 6ĕ Annem onu adamakıllı azarladı ki, bir daha yalanĕĕĕ

3ĕ Скобкăри сăмахсене кирлĕ формăра лартăр.

1ĕ Biz bu sefer de (yenilmemek) diye pek sıkı çalışıyordukĕ 2ĕ Ne diye mi anlatıyorum. Siz (şaşırmamak) diyeĕ 3ĕ Çocuklar (bulamamak) diye hediyeyi dolaba saklamıştıĕ 4ĕ Geziye Ali de (katılabilmek) diye çok rica ettiĕ Boşunaĕ

4ĕ Тĕслĕхпе усă курса предложенисене улăштарăр.

Fransızca bilmez – fransızca bilmediği için, fransızca bilmediğindenĕ

1ĕ Çantamı bulamadımĕ 2ĕ Salih Bey konsere gidemiyorĕ 3ĕ Sözünü anlamadımĕ 4ĕ Dün arkadaşımı görmedimĕ 5ĕ Bu bileti almayacağımĕ 6ĕ Yarın izin alıp kıra gidersinizĕ 7ĕ Çok iyi bir adamdırĕ 8ĕ Bu roman pek te enteresan değildirĕ 9ĕ Çocuklar etrafını aldılarĕ 10ĕ Aradan 8 yıl geçtiĕ 11ĕ Perona beraberce çıkarızĕ

5. Çак сăмахсемпе предложенисем тăвăр.

Çocukça, sıkça, doğruca, güzelce, sağırca, tatlıca, kızılca, genişçeĕ

6. Чăвашла куçарăр.

1ĕ Ben kahve pişirinceye kadar burada bekleĕ 2ĕ Havalar iyileşmeyince sokağa çıkmamĕ 3ĕ Zil çalıncaya kadar burada kalırızĕ 4ĕ Vapur gözden uzaklaşıncaya kadar denize baktımĕ 5ĕ Ortalık kararıncaya kadar parkta gezelimĕ

7ĕ Текста вулăр, чăвашла куçарăр.

Berber salonunda

Traşı uzamış Fehmi sabah erkenden berber salonuna gittiĕ Daima traş olduğu usta, kendisini kapı başında selamlayarak hemen koltuğa oturttu,

– Emriniz beyim.

– Saç traşıĕ

Berber saç makinesini alarak,

– Saçlarınız nasıl kesilecek.

– Düzeltilecekĕ

– İncitmiyor mu, efendim.

– Hiç!

Bu sırada çırak, Fehmi'nin önüne birkaç gazete ve dergi koyduĕ İşlerini düşündüğü için, Fehmi'nin hiç de okumak arzusu yoktuĕ

Usta saç makinesini bir tarafa koyduktan sonra eline makasla tarak aldıĕ Saçlar kesilip taranınca da, çırağa «sıcak su!» diye seslenerek usturayı bilemeğe başladıĕ

Müşterinin yüzünü traş fırçası ile sabunlarken, usta konuşmaya devam ediyor,

– Bıyık bırakmışsınız, beyefendi.

– Evet, iyi olur mu dersin.

– Size çok yakışırĕ

Çene ve yanak kılları kesilince, usta Fehmi'nin yüzünü bir daha sabunladıĕ

– Kendiniz traş olurken ustura mı kullanırsınız, efendim.

– Hayır, jiletĕĕĕ Ama sakalım sert olduğu için her bıçak yaramıyorĕ

– Gerçi traş makinesi usturanın yerini tutamaz arama, bu iş adamına göredir, ikisine de elektrik traş makinesini tercih edenler varĕ

Müşterinin yüzüne sıcak kompres koyduktan sonra,

– Kolonya sürelim mi, efendim.

– Limon çiçeği mi gene.

– Odur, beyimĕ Her zamanki gibiĕĕĕ

– Olsunĕĕĕ

Büyükçe bir şişe alan usta, ince ağzına baş parmağını tutarak Fehmi'nin başına bolca kolonya döktü, saçlarını taradıĕ Aynı şişeden avucunun içine dökerek yanaklarına da sürdükten sonra,

– Podra.

– Krem olsun!

– Emredersinizĕ

Müşteri yerinden kalkarken,

– Saatler olsun, beyefendiĕ

– Borcum ne kadar.

–ĕĕĕ liraĕ

Saç traş parasından başka ustaya ĕĕĕ, üstünü fırçalamış olan çırağa da ĕĕĕ lira bahşiş veren Fehmi, «eyvallah» diyerek kapıya doğru yürüdüĕ

– Güle güle beyefendiĕ Gene buyurunĕ