Добавил:
Upload Опубликованный материал нарушает ваши авторские права? Сообщите нам.
Вуз: Предмет: Файл:
турк.чĕлхи.doc
Скачиваний:
0
Добавлен:
01.07.2025
Размер:
1.32 Mб
Скачать

1. Текста вулăр, чăвашла куçарăр.

İş günümĕ

Dün benim iş günüm erken başladıĕ

Saat yediden önce uyandımĕ Yataktan kalktım, odamın penceresini açtım, 15 dakika jimnastik yaptımĕ Sonra yatağımı topladım, giyindim, kitap ve defterlerimi çantama koydumĕ

Bundan 5 dakika sonra babamla ben sofra başına oturduk, çünkü kahvaltımız hazırdı artıkĕ Bu sefer kahvaltı, köfte, sandviç, ve sütlü kahveden ibarettiĕ

Kahvaltıdan sonra sofra başından kalktıkĕ Benim 15 dakika kadar vaktim vardıĕ Onun için radyoyu açtım, son haberleri dinledimĕ Ama gazeteyi okumak için vakit kalmadı artıkĕ

Saat 8ĕ15’te palto ve şapkamı giydim, sokağa çıktımĕ Durakta ancak 5-6 kişi vardı, onun için yarım saat geçmeden enstitüdeydim artıkĕ

Dersten evvel bazı dostlarımla konuştumĕ Ama Kemal'i göremedimĕ Hastaydı, derse gelmediĕ

Dün ilk dersimiz Türkçe idiĕ Öğretmen bize birçok sorular sordu, biz bunlara cevap verdikĕ Sonra Türkçeden Rusçaya birkaç cümle çevirdik, 40 dakika kadar da konuştukĕ

Dersin sonunda öğretmen bize bugün için iki ödev verdiĕ Bunlardan biri, 14 cümleyi Türkçeye çevirmektiĕ Son ders saat üçte bittiĕ Birkaç dostumla beraber lokantaya gittim, yemek yedimĕ Yemekten sonra sinemaya gitmeye karar verdikĕ

En yakın sinemaya geldikĕ Bilet parasını verdik ve hemen salona girdikĕ Çünkü sadece dört dakikamız vardıĕ Yerlerimize oturdukĕ Tam bu zaman film başladıĕ Film güzeldiĕ Ben de, dostlarım da çok memnun kaldıkĕ

Ondan sonra eve döndümĕ Akşam derslerime çalışmaya başladımĕ Ödevlerimiz az değildi, onun için bunları ancak on buçukta bitirdimĕ On birde de yatağa girdimĕ

2. Точкăсем вырăнне -yım(-yim)/-lım(-lim) аффикссене лартăр.

Kahvaltı için bir şey alĕĕĕ Vaktimiz az, kalma ĕĕĕ (Biz) bunu yapmaĕĕĕ Ben de mi çevir ĕĕĕ Kiminle konuşĕĕĕ. Ne yap ĕĕĕ. Ben nereye otur ĕĕĕ Ben onu da mı davet etme ĕĕĕ. Size şu balıktan koy ĕĕĕ. Bu trenle mi gitĕĕĕ. Akşam ne zaman gelĕĕĕ. Biz gelĕĕĕ mi, gelmeĕĕĕ mi. Kalĕĕĕ Sana kahve verĕĕĕ mi. Ben de gitme ĕĕĕ

3. Альтернативлă ыйтусем тăвăр.

Bu filme bilet alayımĕ Beyaz peynir alalımĕ Tiyatroya gidelimĕ Asıma yardım edelimĕ

4ĕ Ыйту татăкĕ вырăнне ыйту сăмахĕпе усă курăр.

Тĕслĕхрен: Sinemaya mı gidelim. _ Nereye gidelim.

Çocuklar, burada mı kalalım. Kahve mi içelim, anne. İşe şimdiden mi başlayalım. Parka tramvayla mı gideyim, otobüsle mi.

5. Скобкăри глаголсене -yım(-yim)/-lım(-lim) аффикслă формăра лартăр.

Bir kahve mi (içmek). Saat yedide (kalkmak)ĕ Sütten niçin (almamak). Sofrayı (toplamak)ĕ Akşam oldu, eve (dönmek)ĕ Sinemaya (gitmek)ĕ Size köfte (vermemek). Bügün burada (kalmak)ĕ Sandviç te mi (almamak). Sokağa (çıkmak)ĕ

6. Чăвашла куçарăр.

İzmir Edirne’den çok daha büyüktürĕ Bu kitap o kitaptan enteresan mı. O film daha iyidirĕ Sinan arkadaşından çok çalıştıĕ Çuvaşça Türkçeden daha zordurĕ Mehmet grubumuzun en çalışkan öğrencisidirĕ Kardeşi senden üç yaş büyükĕ O senden daha çabuk konuşuyorĕ Benden kaç yaş büyüksünüz. _ Sizden üç yaş büyüğümĕ Bu beş öğrenciden en çalışkanı, Bülent(tir)ĕ Bu iş daha kolayĕ

7. Турккăлла куçарăр.

Ку сад лешĕнчен лайăхрах. Вăл санран виçĕ çул çамрăкрах. Эсĕ чи пысăк кĕнекене кама патăн. Ку пÿлĕм пысăкрах. Вĕсем турккăлла санран лайăхрах калаçаççĕ-и. Эсир унран хăвăртрах вулатăр. Огузхан ушкăнри чи ĕçчен студент. Мускав Шупашкартан чылай пысăкрах. Леш фильм лайăхрах.

8. Точкăсем вырăнне кирлĕ хыç сăмахсем (sonra, evvel, için) лартăрĕ

İşĕĕĕ sinemaya gidelimĕSiz kim ĕĕĕ gidiyorsunuz, Ali ile mi. Saat bir ĕĕĕ burada kimse kalmadıĕ Kütüphaneye ne ĕĕĕ gidiyorsun. Kemal kardeşiĕĕĕ aynı okulda okuyorĕ Siz ĕĕĕ de çok güzel bir şey aldıkĕ Senĕĕĕ iki mektup varĕ Bir saatĕĕĕ buradaydıĕ Tahir ancak bir buçuk saatĕĕĕ döndüĕ Hüsnüĕĕĕ beraber mi yemek yedin. Akşam ĕĕĕ bilet var mı.

9. Предложенисене хирĕçлев аспектĕнче ыйтуллă формăра тăвăр.

O derste ancak Türkçeden çevirdikĕ Bir gazete almak için para kaldıĕ Bu sefer sofra başına saat ikide oturdularĕ Sinemaya gitmek için vakit varĕ Kahvaltın hazırdırĕ Paltonuzu giydinizĕ On dakika kadar vaktimiz varĕ Derse hazırsınĕ

10. Текста вулăр, чăвашла куçарăр.

Kahvaltı

Pazar gününde dostumla beraber lokantaya gittimĕ Birçok masa bostuĕ Birine oturdukĕ Dostum hemen listeye bakıp,

_ Sosis istiyor musun. dediĕ

_ Hayırĕĕĕ Salata varsa alalımĕ

_ Salata mı. Bir dakika, bakayım ĕĕĕ Ha, varĕ Demek, senin için bir salata ĕĕĕ Ben de etlilerden alayımĕ

_ Al canım ĕĕĕ Şimdi de şeylere bakalımĕĕĕ peynirlereĕ Beyaz peynir var mı.

_ Var ya!

_ Bir tane de ondan alalımĕ

_ Sana içmek için ne ısmarlayalım, çay mı, kahve mi.

_ Kahveĕĕĕ Sütlü amaĕĕĕ

_ Pekiĕ

Birkaç dakika sonra bütün bunlar masamızdaydıĕ Yiyip içmeye başladıkĕ

Ben beyaz peyniri çok seviyorumĕ Bu sefer peynir fevkalâde idiĕ Onu memnuniyetle yedimĕ Dostum bana,

_ Sana salamdan vereyim mi. dediĕ

_ Teşekkür ederim, istemiyorumĕ

Sonra dostum çayını içti, ben kahvemiĕ Kahvaltı parasını verip lokantadan dışarı çıktıkĕ

11. Ыйтусене çирĕплетсе хуравлăр.

Ders ödevinizi yaptınız mı. Şupaşkar'da bir-iki gün daha kalıyor mu. Lokanta buraya yakın mıdır. Okulunuz bu sokakta mıdır. Köfte hazır mı. Şapkan var mı. Arkadaşınızı gördünüz mü. Bugün için vazifeniz var mı.

12. Ыйтусене хирĕçлесе хуравлăр.

Otobüs kalktı mı artık. Vaktiniz çok mu. Saat on birde artık yatakta mıydınız. Kahveniz sütlü mü. Ödevinizi yapmak için mi geldiniz. Çantanıza bir şey koydunuz mu. Dostunuzla beraber mi kahvaltı ettiniz. Şapkanın parasını artık verdiniz mi. İvanov sokağında mı oturuyorsunuz.

13. Ыйтусене хуравлăрĕ

Saat kaçta yatağa giriyorsunuz. Bugün çok meşgul müsünüz. Çantanızı sandalyeye mi koydunuz. Türkçe konuşmak kolay mı. İş gününuz kaç saattir. Kahvaltıdan sonra paranız kaldı mı. Öğretmen size bir ödev verdi mi. Bu alıştırma kaç cümleden ibarettir.

14. Пĕтĕмĕшле ыйтусем парăр.

Erken yatağa giriyorumĕ Çantanın parasını verdimĕ Bu sefer vaktim kalmadıĕ Öğretmeni dinliyorsunuzĕ Annem yatağımı toplamıyorĕ Bundan haberim varĕ Çantanı açtınĕ Fahri'yi gördümĕ Köfte aldımĕ

15ĕ Точкăсем вырăнне деепричастин -(y)ip аффиксне лартăр.

Bir iki saat sonra buradayım deĕĕĕ gittiĕ Eve dönĕĕĕ hemen yatağa gireyimĕ Gitĕĕĕ yemek yiyeyimĕ Sofra başına oturĕĕĕ yemeğe başladımĕ Sinemaya gitĕĕĕ bilet aldıkĕ Haberi dinlemeĕĕĕ gittilerĕ

Пĕлсе тăма!

-leyin аффикс наречисем тăвать:

sabahleyin – ирхине, akşamleyin – каçхине, geceleyin – çĕрле.

-Siz/-sız/-suz/-süz, -li/-lı/-lu/-lü аффикссем хирĕçле пĕлтерĕшлĕ паллă ячĕсем тăваççĕ:

tuzsuz – тăварсăр, tuzlu – тăварлă, tatlı – тутлă, tatsız – тутлă мар.

Sözler ve deyimler, teklif etmek _ сĕн, liste, menü _ меню, sosis _ сосиска, salata _ салат, peynir _ сыр, beyaz peynir _ брынза, ısmarlamak _ (ĕçме-çиме)суйла, sevmek _ килĕштер, fevkalâde _ тĕлĕнмелле, salam _ кăлпасси, davet etmek _ чĕн, davetli _ чĕннĕ хăна, vaktinde _ вăхăтра, yağ _ çу, tereyağı _ услам çу, türlü _ тĕрлĕ, çerez _ çыртмалли, bardak _ стакан, bira _ сăра, tatmak _ тутан, tat(dı) _ тутă, tatlı _ тутлă, ikram etmek _ сĕн, хăнала, iştah _ аппетит, bilhassa _ уйрăмах, beğenmek _ килĕш, çorba _ яшка, tencere _ кастрюля, tabak(ğı) _ тарелка, patates _ çĕр улми, lütfen _ каçарăр, ödev _ килти ĕç, bulmak _ туп, sıcak(ğı) _ ăшă, вĕри, ekmek(ği) _ çăкăр, işitmek _ илт, komposto _ компот, gezinti yapmak _ уçăлса çÿре, karnım aç _ хырăм выçă, memnuniyetle _ кăмăллă, sadece _ анчах, кăна, geç kalmak _ кая юл, hoşbeşten sonra _ саламлашнă хыççăн, bir parça _ кăштах, yeter! _ çителĕклĕ, üstüne yok _ унтан лайăхраххи çук, afiyet olsun _ апачĕ тутлă пултăр, ama da yaptin ha! _ каларăн та вара!

Вун тăваттăмĕш урок _ On Dördüncü Ders

Изафетăн иккĕмĕш тĕсĕ

«Глагол Ç -(y) acak/-(y) ecek» форма (пулас вăхăт)

  • Изафетăн (икĕ япала ячĕн çыхăнăвĕ) иккĕмĕш тĕсĕ çакăн пек пулать (чăваш чĕлхинчи пекех): kadın saati _ хĕрарăм сехечĕ, cep saati _ кĕсье сехечĕ, Edirne şehri _ Едирне хули, Pazar günü _ вырсарни кун, nisan ayı _ ака уйăхĕ, öğretmenler odası _ вĕрентекенсен пÿлĕмĕ, istirahat evi _ кану çурчĕ, İzmir yolu _ Измир çулĕ.

  • Глаголăн пулас вăхăт форми сăмах тĕпĕ çумне -(y)acak/-(y)ecek аффикс хушăннипе пулать. Пĕрремĕш сăпатра пĕрреллĕ тата нумайлă хисеп формисенче аффикс вĕçĕнчи хупă сасă янăравлипе ылмашăнать.

Сăпатлану тĕслĕхĕ:

Çирĕплетÿ аспектĕнче

1ĕ yaz-acağ-ım – эпĕ çырăп 1ĕ yaz-acağ-ız – эпир çырăпăр

2ĕ yaz-acak-sın – эсĕ çырăн 2ĕ yaz-acak-sınız – эсир çырăр

3ĕ yaz-acak – вăл çырĕ 3ĕ yaz-acak-lar – вĕсем çырĕç

Хирĕçлев аспектĕнче

1ĕ yaz-ma-y-acağ-ım – эпĕ çырмăп 1ĕ yaz-ma-y-acağ-ız – эпир çырмăпăр

2ĕ yaz-ma-y-acak-sın – эсĕ çырмăн 2ĕ yaz-ma-y-acak-sınız – эсир çырмăр

3ĕ yaz-ma-y-acak – вăл çырмĕ 3ĕ yaz-ma-y-acak-lar – вĕсем çырмĕç

Çирĕплетÿ аспектĕнче (ыйтуллă форма)

1ĕ yazacak mıyım. – эпĕ çырăп-и. 1ĕ yazacak mıyız. – эпир çырăпăр-и.

2ĕ yazacak mısın. – эсĕ çырăн-и. 2ĕ yazacak mısınız. – эсир çырăр-и.

3ĕ yazacak mı. – вăл çырĕ-и. 3ĕ yazacaklar mı. – вĕсем çырĕç-и.

Хирĕçлев аспектĕнче (ыйтуллă форма)

yazmayacak mıyım.–эпĕ çырмăп-и. yazmayacak mıyız.–эпир çырмăпăр-и.

yazmayacak mısın. – эсĕ çырмăн-и. yazmayacak mısınız.–эсир çырмăр-и.

yazmayacak mı. – вăл çырмĕ-и. yazmayacaklar mı. – вĕсем çырмĕç-и.

Alıştırmalar

lĕ Сăмах майлашăвĕсен пулăвне ăнлантарăр.

Şehir tiyatrosuna, duvar gazetesi, cam fabrikasi, ders kitabında, Şupaşkar radyosu, okul binasına, ev kadını, iş saatlerindeĕ

2ĕ Панă сăмахсемпе усă курса сăмах майлашăвĕсем тăвăрĕ

Öğretmenler _ oda; yazi _ masa; fabrika _ işçi; ders _ kitap; okul _ öğrenci; konserve _ kutu; duvar _ saat; yemek _ vakit; pencere _ cam; köylü _ ev; futbol _ hasta; şehir _ park; akşam _ okul; su _ yol; çocuk _ palto; banyo _ oda; bahçe _ kapı; sabah _ kahvaltı; jimnastik _ öğretmenĕ

3ĕ Точкăсем вырăнне кирлĕ аффикссем лартăрĕ

O filmi Ulus ĕĕĕ sinema ĕĕĕ mi seyrettik. Samsun ĕĕĕ vapurĕĕĕ mi döndüler. Bugün Ankara ĕĕĕ radyo ĕĕĕ dinledin mi. Kitap ĕĕĕ mağaza ĕĕĕ mi gittiniz. Mahmutĕĕĕ kardeşĕĕĕ tanıyor musunuz. Rusĕĕĕ salataĕĕĕ seviyor musunuz.

4ĕ Турккăлла куçарăр.

Шкул çурчĕ, çыру сĕтелĕн, вĕрентекенсен пÿлĕмĕнче, Шупашкар хули, ирхи апат, университет çуртĕнче, хула паркне, апат вăхăчĕ, тум-тир лавкки, институт библиотеки.

5. Паллă тунă сăмахсене кура ятарлă ыйтусем тăвăр.

Hüseyin 1936 yılında doğduĕ Hasan konserve fabrikasında çalışıyorĕ 1968 senesinde gittilerĕ Oğlu 18 yaşındadırĕ Tiyatro binası solumuzdaydıĕ

6ĕ Чăвашла куçарăр.

Tarih müzesini de gezdikĕ Ali güzel bir masa saati aldıĕ «Anna Karenina» filmini gördünüz mü. Bugün Ankara radyosunu dinlemedin mi. Edirne’den 1962 senesinde döndülerĕ O caddede bir hazır elbise mağazası varĕ Mahmut ne fabrikasında çalışıyor. Bahçe kapısından girdikĕ

7. Турккăлла куçарăр.

Эпĕ кинотеатрта интереслĕ фильм пăхрăм. Эсĕ «Хыпар» хаçата вуламарăн-и вара. Икĕ кун каялла вĕсем ялта пулчĕç. Троллейбус остановкинче эпĕ Огузхана тĕл пултăм. Нимет виçĕ кĕнеке илчĕ. Пĕр стакан сок ĕç.

8ĕ Ыйтусене хуравлăр.

Tanıdığınız Şupaşkar’a kaç gün evvel geldi. Kızıl Meydandan sonra neyin yanından geçtiniz. Moskova köprüsünün üstünde kaç dakika durdunuz. Köprünün altından neler geçiyor. Yayalar köprünün neresinden geçiyorlar. İstasyon yerin üstünde mi altında mı bulunuyor.

9ĕ Чăвашла куçарăр.

Siz gezinti yapmayacak mısınız. Kemal'i de davet edeceğizĕ Sen ona bir şey teklif etmeyeceksin! Palto ısmarlayacağımĕ Film pek güzel, sen de beğeneceksinĕ Şu salatadan tadacaksınızĕ Defteri mutlaka bulacağımĕ Yarın şehre gideceklerĕ

10. Хальхи тата иртнĕ вăхăтри глаголсене пулас вăхăтра тăвăр.

Bu dolabı nereye koydunuz. Yemekten evvel dönmediler mi. Tren saat üçte kalkıyorĕ Konferansı dinledikĕ Onda yatıyorsunĕ Beraber mi gittiler. Seni de sordumĕ Bazı mağazaları gezdikĕ Birkaç gün sonra hasta yataktan kalktıĕ Nerede istirahat ediyorsun.

11. Скобкăри глаголсене пулас вăхăтра лартăр.

Yemeği kim (ısmarlamak). Sen Ali'yi (davet etmek)ĕ Biz yemeği beraber (yemek)ĕ Siz Sinan'ın arkasından (gitmek)ĕ Emine (okumamak). Sizi saat beşe kadar (beklemek) oĕ

12ĕ Чăвашла куçарăр.

Bu iş çok devam etmeyecekĕ Bundan iki sene sonra oğlu mühendis olacakĕ Perşembe günü ne yapacaksınız. Oralara otobüs gidecekĕ Vaktimiz dar olacakĕ Et alacaksınĕ Yayan mı gideceğiz. Bakmayacağım ben ona! Postacıya mektup var mı diye soracaksınĕ

13ĕ Панă глаголсене пулас вăхăтра лартса предложенисем йĕркелĕр.

Telefon etmek, istirahat etmek, seyretmek, yürümek, binmek, çıkmak, inmek, razı olmak, yorulmakĕ

14ĕ Альтернативлă ыйтусем тăвăр.

Filmi göreceğizĕ Evde kalacaksınĕ Edirne otobüsü vaktinde kalkacakĕ Trene bineceğimĕ Onu davet edeceklerĕ Yarın okula gitmeyecekĕ Suya gireceğizĕ Taksi tutacaksınızĕ

15. Турккăлла куçарăр.

Ку çырăва директора хăйне пар. Вăл хăй каймасть-им. Эсир хăвăр унпа калаçрăр-и. Пуху пĕтнĕ хыççăн çĕнĕ фильм кăтартрĕç. Вăтам шкул пĕтернĕ хыççăн Айнур института вĕренме кĕнĕ. Текста икĕ хут вуласа тухнă хыççăн эпир ăна куçарма пуçларăмăр. 1998-мĕш çулччен вăл фабрикăра ĕçленĕ. Вăл 15 минут хушши çĕнĕ хыпарсем итлерĕ, ун хыççăн килти ĕçсене пурнăçларĕ. Вокзала çити вĕсем троллейбуспа çитрĕç.

Пĕлсе тăма!

Тур. olacak ~ чăв. пулĕ: memnun olacak – вăл кăмăллă пулĕ, vaktim olacak – манăн вăхăт пулĕ*

Тур. olacak ~ чăв. пулмалла, пулас (кÿртĕм сăмах пек):

_ Kim o. _ Nimet olacakĕĕĕ (_ Кам вăл; _ Нимет пулмалла.)

Вун пиллĕкмĕш урок _ On Beşinci Ders

«Глагол Ç dıktan sonra» вăхăт обстоятельстви

Kadar хыç сăмах

Пулăшу ячĕсем

  • Глагол тĕпĕ çумне сакăр вариантлă –dık аффикспа туху падежĕн аффиксĕ хушăннипе тата sonra сăмахпа пулнă вăхăт обстоятельстви сказуемăй палăртакан ĕçрен маларах пулакан ĕçе кăтатртать. Тĕслĕхрен: Orta okulu bitirdikten sonra enstitüye gireceğimĕ – Вăтам шкул пĕтерсен (пĕтернĕ хыççăн) эпĕ института кĕретĕп. O döndükten sonra yemek yiyeceğizĕ – Вăл таврăнсан (таврăннă хыççăн) апат çиетпĕр.

Sonra сăмах умĕн вăхăта пĕлтерекен ытти сăмахсем пулма пултараççĕ: Ders başladıktan on dakika sonra geldilerĕ – Вĕсем урок пуçлансан (пуçланнă хыççăн) вунă минутран килчĕç.

  • Kadar хыç сăмах вăхăта пĕлтерет. Чăваш чĕлхинче ку пĕлтерĕше -чен аффикспа палăртма пулать. Тĕслĕхрен: bugün-e kadar – паянччен, saat beş-e kadar – пилĕк сехетчен (пиллĕкчен)ĕ Тепĕр чух унăн пĕлтерĕшĕ пек хыç сăмахпa тÿр килет: Orada bir hafta-ya kadar kalacağımĕ – Эпĕ унта пĕр эрне пек пулатăп.

Kadar хыç сăмах çакăн пек сăмах пĕрлешĕвĕсенче тĕл пулать: ne kadar _ мĕн чухлĕ, мĕнле* bu kadar, o kadar _ çакăн чухлĕ, çавăн пек* şu kadar _ çавăн чухлĕ. Тĕслĕхсем: Ne kadar aldın. _ Эсĕ мĕн чухлĕ илтĕн; Burası ne kadar güzel! _ Кунта мĕнле (мĕн тери) илемлĕ!

  • Турккă чĕлхинче, чăваш чĕлхинчи пекех, пулăшу ячĕсем пур: ön _ ум (мал), arka _ хыç, üst _ çий, alt _ ай, iç _ ăш(ĕ), dış _ тул(аш), ara _ хушă, yan _ ен, karşı _ хирĕç (ен), orta _ вăта, üst _ çий, baş _ пуç, тĕп. Вĕсем япала ячĕ пек те, паллă ячĕ пек те çÿреççĕ. Тĕслĕхсем: arka sıra _ кайри рет, üst kat _ çÿлти хут, iç politika _ шалти политика, orta okul _ вăтам шкул, baş mühendis _ тĕп инженер, dış duvar _ тулаш стена, alt tabaka _ аялти хут* masanın üstü _ сĕтелĕн çийĕ, caddenin yanı _ урамăн енĕ, dolabın altı _ шкаф айĕ, köprü altında _ кĕпер айĕнче, su üstünde _ шыв çийĕнче* (benim) yanımda _ ман çумра, (senin) önünde _ сан умăнта, (bizim) aramızda _ пирĕн хушăмăрта, (sizin) karışınızda _ сире хирĕç.

Alıştırmalar

1ĕ Точкăсем вырăнне кирлĕ аффикссем лартăр.

Saat üçĕĕĕ kadar telefon etmediĕ Onu dört ay ĕĕĕ kadar görmedimĕ Saat sekizĕĕĕ kadar kitap okudumĕ Galata köprüsüĕĕĕ kadar yayan gittimĕ İki yılĕĕĕ kadar İstanbul'da kaldıĕ

2ĕ Скобкăри сăмахсене кирлĕ формăра лартăр.

(Ankara) kadarĕ (Saat sekiz) kadarĕ (Yedi saat) kadarĕ (Yarım saat) kadarĕ (Akşam) kadarĕ (Cuma) kadarĕ (1968 senesi) kadarĕ (Saat yarım) kadarĕ (Saat dokuz) kadarĕ

3ĕ Ыйтусене хуравлăр.

Mağazalar saat kaça kadar açıktır. Yatakhaneden buraya kadar kaç dakikada geliyorsunuz. Öğrenciler okula kadar neyle gidiyorlar. Günde ne kadar çalışıyorsunuz. Postaneye kadar yayan mı gidiyorsunuz. Saat altıya kadar neredeydiniz. Dersleriniz saat kaça kadar devam ediyor.

4. Чăвашла куçарăр.

Yirmiye kadar sayınĕ Konferans salonunda 90 kadar öğrenci vardıĕ Kardeşim sekiz sene kadar okula devam ettikten sonra fabrikaya girdiĕ Orada mart ayına kadar kaldınız, değil mi. Sabahtan akşama kadar derse çalışmakla meşguldüĕ Üçten beşe kadar neredeydiniz. Ankara'ya kadar uçakla gidecek, oradan da trenleĕ

5ĕ Чăвашла куçарăр.

Evde ancak ihtiyar babası kaldıĕ Sen Ali'yi kendin mi davet ettin. Ona kendim telefon edeceğimĕ Gitmeyi kendisi teklif ettiĕ Yemeği kendiniz mi ısmarlayacaksınız. Bunu kimden işittiniz. _ Müdürün kendisindenĕ Yok mu dedin. Gidip kendim bakacağımĕ

6ĕ Ыйтусене хуравлăр.

Emine geldikten sonra kendisi ile beraber şehri gezdiniz mi. Evden çıktıktan sonra ilk önce nereye gittiniz. Köprüden bakıp neleri gördünüz. Gorki Kültür ve Dinlenme Parkının yanından geçtikten sonra nereye gittiniz. Krımski Köprüsüne çıktıktan sonra üstünde durdunuz mu.

- Dıktan sonra сăмахсемпе усă курса икĕ предложенирен пĕрре тăвăр.

1ĕ Üç saat derse çalıştımĕ Sonra sinemaya gittimĕ 2ĕ Peynir yedim, çay içtimĕ Sonra bir sigara içtimĕ 3ĕ Kahvaltı edeceksinĕ Gideceksinĕ 4ĕ Ders bittiĕ Biz eve gittikĕ 5ĕ Kahve ısmarladımĕ Birkaç dakika bekledimĕ

8ĕ Чăвашла куçарăр.

Gazeteyi okuduktan sonra kahvaltı ettimĕ Biz sınıfa girdikten 10 dakika sonra zil çaldıĕ Tiyatrodan döndükten bir saat sonra yatağa girdiĕ Çocuklarla biraz istirahat ettikten sonra yolumuza devam ettikĕ İmtihanlar bittikten sonra Konya şehrine gidecekĕ Derse iki saat çalıştıktan sonra sokağa çıktıkĕ

9ĕ Точкăсем вырăнне - dıktan sonra сăмахсене лартăр.

Dön ĕĕĕ yemek yedikĕ Tahir’e teşekkür etĕĕĕ çıktı gittiĕ Görme ĕĕĕ ne diyim. İşe başlaĕĕĕ onu bir daha görmedikĕ Kitabı okuĕĕĕ Osman'a vereceksinĕ Sen gitĕĕĕ kimse telefon etmediĕ

10ĕ Предложенисене куçарăр, тишкерĕр.

Arkamdan gelinizĕ Gel yanımaĕ Kapının önünde kimse yok mu. İki arkadaşımla ön sırada yer aldıkĕ Kapının önü pek kalabalıkĕ Dolabın arkasında bir şey yokĕ Kitap masanın üstünde değil, içindedirĕ Ben bahçeye arka kapıdan girdimĕ

11. Чăвашла куçарăр.

Evin üstü toprakĕ Saati masanın üstüne koyĕ Evin önü bahçeĕ Seni sinemanın önünde bekliyorumĕ Mağazanın önüne geldikĕ Sen önünü görmüyor musun yahu! Nimet önümüzden geçtiĕ Evin arkası bahçedirĕ Öne geçin, burada yer kalmadıĕ Oğuzhan ön sırada oturuyorĕ Arka sırada ancak beş kişi oturuyorĕ Bu romanın arkasını okudunuz mu. Arkasına bakmadı, gittiĕ Bavulu dolabın arkasından sen mi çıkardın. Arkanda kim vardı. Üst katta kimler oturuyor.