Добавил:
Upload Опубликованный материал нарушает ваши авторские права? Сообщите нам.
Вуз: Предмет: Файл:
турк.чĕлхи.doc
Скачиваний:
0
Добавлен:
01.07.2025
Размер:
1.32 Mб
Скачать

Çирĕплетÿ аспектĕнче

Ben yazmasını biliyorum _ Эпĕ çырма пĕлетĕп

Sen yazmasını biliyorsun _ Эсĕ çырма пĕлетĕн

O yazmasını biliyor _ Вăл çырма пĕлет

Biz yazmasını biliyoruz _ Эпир çырма пĕлетпĕр

Siz yazmasını biliyorsunuz _ Эсир çырма пĕлетĕр

Onlar yazmasını biliyorlar _ Вĕсем çырма пĕлеççĕ

Хирĕçлев аспектĕнче

Ben yazmasını bilmiyorum _ Эпĕ çырма пĕлмеcтĕп

Sen yazmasını bilmiyorsun _ Эсĕ çырма пĕлмеcтĕн

O yazmasını bilmiyor _ Вăл çырма пĕлмеcт

Biz yazmasını bilmiyoruz _ Эпир çырма пĕлмеcтпĕр

Siz yazmasını bilmiyorsunuz _ Эсир çырма пĕлмеcтĕр

Onlar yazmasını bilmiyorlar _ Вĕсем çырма пĕлмеççĕ

  • Валеçÿ хисеп ячĕсем -ar/-er, -şar/-şer аффикссемпе пулаççĕ. (Чăваш чĕлхинче те хисеп ячĕн валеçÿ форми -ар/-ер, -шар/-шер аффикссемпе пулать.) Тĕслĕхсем: birer пĕрер, ikişer икшер, dörder тăватшар, yirmi beşer çирĕм пиллĕкшер, üçer yüz, üçer yüzer виç çĕршер е виçшер çĕр.

-Аr/-er аффикс хисепе пĕлтерекен kaç (миçе), çok (нумай), az (сахал) сăмахсем çумне те хушăнма пултарать: kaçar миçешер, azar azar сахалшар, teker teker пĕрерĕн-пĕрерĕнĕ

  • Тур. -(y)arak/-(y)erek ~ чăв. -са/-се, -масăр/-месĕр Тĕслĕхрен: Pencereden bakarak konuşuyorĕ _ Вăл чÿречерен пăхса калаçать. Otobüse binerek eve gittimĕ _ Эпĕ автобуса ларса киле кайрăм. İhtiyar arkasına bakmayarak gittiĕ _ Ватă хыçалалла пăхмасăр кайрĕ.

  • -Ki аффикспа вăхăт е вырăн пĕлтерĕшлĕ паллă ячĕсем пулаççĕ. Тĕслĕхрен: dün (ĕнер) – dün (ĕнерхи); geçen sene (пĕлтĕр, иртнĕ çул) _ geçen seneki (пĕлтĕрхи); yarın (ыран) – yarınki (ыранхи); beri (çывăх ен) – beriki (çывăхри

Önceki otobüsler küçüktü, şimdikiler büyüktürĕ – (Малтанхи автобуссем пĕчĕкчĕ, хальхисем – пысăк.)

Dün gazeteyi okudum, bugünnü verĕ – Эпĕ ĕнерхи хаçата вуларăм, паянхине пар.

Alıştırmalar

1. Скобкăри сăмахсене кирлĕ формăра лартăр.

Annesi tencereyi (açtırmak) çocukların tabaklarına çorbadan koydurduĕ Onu sandalyeye (oturmak) mektubunuzu okuttuĕ Kitabınızı (bulmak) getirinĕ (İkram etmek) şundan alın, bundan tadın diyorĕ Ona (dönmek) salatadan tattırdımĕ (Konuşmak) kahvaltı ettilerĕ Komşumuz (dama oynamak) vaktini geçirirĕ Yüzüne (bakmak) her şeyi anladıĕ

2. Икĕ предложенирен пĕрре тăвăр.

1ĕ Derslerimiz biterĕ Lokantaya gidip öğle yemeğimizi yerizĕ 2ĕ Yemek vakti bittiĕ Sınıfımıza dönmek, orada derse çalışmak lâzımĕ 3ĕ Kapı açıldıĕ Başımı o tarafa çevirdimĕ 4ĕ Aynur iki saat çalıştıĕ Bahçeye çıktıĕ

3. -Arak, -ince деепричастисемпе усă курса предложенисем тăвăр.

1ĕ Kalabalık arasında, güçlükle, ilerlemek, yanı, yaklaşmakĕ 2ĕ Zavallı, adam, bunlar, söylemek, gözler, bulanmak (йĕпен)ĕ 3ĕ Kız, bu, bakış, duymak, gözler, çevirmek, gülümsemekĕ4ĕ Ertesi, gün, işim, dönmek, ev, yaklaşmak, bir araba, görmekĕ 5ĕ Çocuk, koşmak, geri dönmekĕ 6ĕ Çantam, almak, yerim, kalkmak, odası, gitmekĕ

4ĕ Ыйтусене хуравлăр.

Birer birer mi girelim. Azar azar mı çalışayım. Ayda kaçar lira alıyorsunuz. Pazar günü kaçar balık tuttunuz. Akşamları kaçar bardak çay içersiniz. Her sene kaçar kitap okuyorsunuz.

5ĕ Скобкăри хисеп ячĕсене турккăлла куçарăр.

Bize (ултшар) kitap getirttiĕ Her ay mı (тăват çĕршер) dolar alırsın. Bu satıcı kız onlara (çирĕм пиллĕкшер минут) sıra bekletirĕ Her odada (пĕрер) masa ve (икшер) karyola varĕ Ona her odaya (çичшер) sandalye getirtinizĕ

6. Çак сăмах пĕрлешĕвĕсемпе усă курса предложенисем йĕркелĕр.

Sonraki konuşmaĕ 2ĕ Evvelki öğretmenĕ 3ĕ Evvelki günĕ 4ĕ Bugünkü toplantıĕ 5ĕ Bir hafta sonraki dersĕ 6ĕ O zamanki insanlarĕ 7ĕ Benden sonraki öğretmenĕ

7. Точкăсем вырăнне кирлĕ падеж аффиксĕсем лартăр.

1ĕ Oradakilerĕĕĕ çağırınızĕ 2ĕ Sizinkilerĕĕĕ benden selâm söyleyinizĕ 3ĕ İki kardeşim varĕ İzmir'dekiĕĕĕ daha gitmedimĕ 4ĕ Bu kitabı değil, masanın üstündeki ĕĕĕ verĕ 5ĕ Saatim seninkiĕĕĕ daha iyi işlerĕ 6ĕ Boyum babamınki ĕĕĕ geçtiĕ 7ĕ Bizimkilerĕĕĕ uğrayınızĕ Yakında geleceklerĕ 8ĕ Evdekilerĕĕĕ sordun mu. 9ĕ Çantam çok küçüktürĕ Anneminkiĕĕĕ alayım mı.

8. Текста вулăр, чăвашла куçарăр.

Postanede

Dün Merkez Postanesine uğradımĕ İçerisi epey kalabalıktıĕĕĕ Sıraya girdimĕ

Önümdekiler, teker teker gişenin önüne gelerek mektup, kartpostal alıyor, uzaklaşıyorlarĕ Nihayet benim sıram gelince gişe memuru bana, isminiz efendim diye sorduĕ

Ben adımı ve soyadımı söyledikten sonra memur «K» hanesindeki mektupları birer birer gözden geçirerek,

– Sizin için bir taahhütlü mektup var beyimĕ Üzerinizde hüviyetinizi ispat edecek bir vesikanız var mı. dediĕ

– Hüviyet cüzdanım varĕĕĕ

– Tamam, efendimĕ Buyurun mektubunuzuĕĕĕ

Okuyunca hayret ettim, Hüseyin parayı almamışĕ Hâlbuki ben onu bir hafta evvel gönderdim, hem de posta değil, telgraf havalesi ileĕĕĕ

Hemen bir masa başına oturarak, «Hüseyinciğim, bir yanlışlık olacakĕ Çünkü senin mektubunu cevapsız bırakmadım, istediğin parayı daha bir hafta önce gönderdim sözleriyle başlayan bir mektup yazdımĕ

Mektubu bitirip onu zarf içine koydum, yapıştırdımĕ

Sonra posta ve damga pulu satılan gişedeki memura, Adana'ya gidecek bir mektup için kaç liralık pul alacağım. diye sordumĕ

– Beş liralık pul alırsınız beyefendiĕĕĕ

– Uçak postası da var mı oraya.

– Var amma, uçak postası ücreti daha fazla ĕĕĕ

Memura para uzattımĕ Pulları ve paranın üstünü alıp, salonun karşı tarafında bulunan Uçak Postası gişesine doğru yürüdümĕ