Добавил:
Upload Опубликованный материал нарушает ваши авторские права? Сообщите нам.
Вуз: Предмет: Файл:
İran Dış Politikası.docx
Скачиваний:
0
Добавлен:
01.05.2025
Размер:
127.05 Кб
Скачать

1.2.4.2. Hatemi'nin Dış Politika Anlayışı

Hatemi, İran dış politikasına yeni bir soluk getirmiştir. Örneğin, her zaman "Büyük Şeytan" olarak nitelenen Amerikan halkı için "Büyük Halk" tabirini kullanmıştır. Fakat bu yenilik anlayışının gerek Ortadoğu gerekse İran'da çok çabuk bir etki yapacağım beklemek çok da gerçekçi olmaz. Çünkü değişimin önünde gerek yerel gerekse bölgesel manada önemli engeller var. Özellikle İran'ın siyasi yapısı buna müsait değildir. Her ne kadar cumhurbaşkanı liberal ve modern olsa da, içerdeki muhafazakar duvarı aşmak pek mümkün gözükmüyor. Veliyi Fakih ve Anayasayı Koruyucular Konseyi Demokles'in kılıcı gibi her daim reformistlerin üzerinde hazır beklemektedir. Mesela bu ikili 700'den fazla yasayı "veto" edip meclise geri göndermiştir. Hatemi'nin dış politika anlayışı:

Birincisi, İran'ın toprak bütünlüğü ve bağımsızlık üzerine kurulu olan dış politika anlayışı Hatemi döneminde de yaşamsal olarak kabul edilmiştir. Özellikle Ortadoğu'daki her türlü yabancı askeri varlığa ve oluşuma karşı çıkmış, gerek Batı gerekse Doğu'dan bağımsız bir dış politika hedeflemiştir. Geçmişte yaşamış olduğu iki işgal deneyimi, dış politikada "işgal sendromu"nun oluşmasına neden olmuştur. Bunun yanında Basra Körfezi'nde barış ve güvenliğin devam ettirilebilmesi için bölgenin dış güçlere özellikle de Amerikan askeri etkisine kapatılmasını istemektedir40.

İkincisi, onur, karşılıklı saygı ve güven çerçevesinde devletlerarası ilişkilerin geliştirilmesi. İslam Konferansı Örgütü, KİK, D-8 ve OPEC bağlamında iyi ilişkilerin inşa edilmesine çaba göstermiştir. Özellikle de İKO ve BM gibi uluslar arası nitelik taşıyan örgütlenmelerde daha aktif rol oynanmasına öncelik vermiştir. Bunun yanında, Rusya, Çin, Hindistan, Japonya ve Avrupa ülkeleriyle olan işbirliğini de alternatiflerin çoğalması açısından gereklidir. Bu şekilde" tek yönlü politikaların sebep olacağı "muhtemel açmazlar ve sorunlar da " çok yönlü dış politika" formülüyle kolaylıkla çözümlenecektir.

Üçüncüsü, dünyanın her neresinde olursa olsun, tüm Müslümanların haklarına sahip çıkılması. Filistin ve Lübnan'daki Müslümanların haklarına özel bir vurgu yapmaktadır. Özellikle, Hatemi'nin konuşmalarına bakacak olursak Filistin halkının haklarını her platformda savunmuş ve Müslümanlar arasındaki işbirliği ve etkileşimin artmasının gerekliliğini dile getirmiştir. Şimdilik pek mümkün gibi gözükmese de İslam âleminin daha uygar ve daha barışçıl bir dünyanın inşası için işbirliğini gerekli görmektedir.

Dördüncüsü, bir diğer önemli nokta ise Siyonist rejime karşı yürütülen savaş. Bu konu, aslında liderlerin inisiyatifine kalmış bir dış politika seçeneği olarak görülmemelidir. Çünkü mevcut şartlarda hangi lider yönetime gelirse gelsin, hiçbir lider İsrail'e karşı takip edilen mevcut politikayı değiştirecek ya da alternatif politikalar üretecek güce sahip değildir. Hatemi de bunun farkında olduğundan, devamlı surette uluslar arası sistemi kullanarak Filistin halkının hakkını savunmaya çalışmakta ve mevcut anti-Siyonist politikayı devam ettirirken uluslar arası sistemi ve barışçıl yollan kullanmaktadır. Hatemi'den bağımsız olarak hareket eden bazı muhafazakâr zenginler tarafından oluşturulan fonlar sayesinde, Hizbullah, HAMAS gibi gruplar el altından İsrail'e karşı yürütülen silahlı direnişi desteklemektedir. Fakat Hatemi, kalıcı ve kabul edilebilir bir çözümün bu şekilde geleceğine inanmamaktadır41.

Beşincisi, İran'ı yeniden uluslar arası sistemin bir parçası haline getirilmesi. Bugün özellikle ABD'nin gerek coğrafi gerekse ekonomik kuşatması İran'ı sahip olduğu potansiyelleri gerçekleştirmesinden alıkoymaktadır. ABD'ye alternatif olarak, Asya, Avrupa ve Afrika alternatifiyle yeni kapılar açarak bu izolasyonu sonlandırmak istemektedir. Mesela "Dünya Ticaret Örgütü" için adaylık başvurusunda bulunan İran, devamlı surette ABD'nin veto engeline takılmaktadır. Aslında İran'ın, uluslar arası sisteme tam olarak entegrasyonun sağlanabilmesi için ABD ile olan ilişkilerinin normalleştirilmesini gerçekleştirmek istemektedir fakat bunu yaparken de kendi çizgisinden ve onurlu duruşundan taviz vermek istememektedir. Hatemi, seçimleri kazandıktan sonra CNN'e verdiği demeç, ABD ile var olan gergin ortamın yumuşatılmasına ve ilişkilerin normalleştirilmesine yönelik bir isteğin göstergesidir. Konuşmasında Amerikan halkına sıcak mesajlar vermiş ve her iki tarafı da düşmanlıkların sebebi olan davranışları tekrarlamamaya çağırmıştır42.

Соседние файлы в предмете [НЕСОРТИРОВАННОЕ]