
II. Güvenilir bir Transit Ülke olarak Türkiye’nin Rolü
Türkiye, ispatlanmış petrol ve doğal gaz rezervlerinin dörtte üçüne sahip bölge ülkeleriyle, Avrupa'daki tüketici pazarları arasında jeo-stratejik bir konuma sahiptir. Bu ayrıcalıklı doğal köprü konumu Türkiye’ye enerji güvenliği bağlamında fırsatlar sağlamakta, aynı zamanda sorumluluklar da yüklemektedir.
Rusya, Norveç ve Cezayir’den sonra doğal gazda Avrupa’nın dördüncü ana arteri olma hedefini güden Türkiye, Doğu-Batı ve Kuzey-Güney eksenlerinde, üretici ve tüketici ülkeler arasında güvenilir bir transit ülke rolünü üstlenme ve dinamik bir enerji terminali konumu edinme yönünde de girişimlerde bulunmaktadır.
Türkiye, geniş Hazar Havzası ve Ortadoğu’nun hidrokarbon kaynaklarının Türkiye ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya güvenilir ve kesintisiz şekilde sevkiyatının gerçekleştirilebilmesini hedeflemektedir.
Petrol Boru Hatları
Doğu-Batı Enerji Koridorunun en önemli bileşenini oluşturan Bakü-Tiflis-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı Projesi (BTC), Azeri-Çırak-Güneşli (AÇG) sahasından başlayarak, Azerbaycan ve Gürcistan üzerinden, çevresel açıdan hassas Karadeniz ve Türk Boğazlarını by-pass ederek, Türkiye’nin Akdeniz kıyısındaki Ceyhan terminaline ulaşmaktadır. BTC, 1 milyon varil/gün kapasiteye sahip olup, 1.760 km ile dünyanın en uzun ikinci boru hattıdır. BTC boru hattından ilk petrol 4 Haziran 2006 tarihinde, Ceyhan’da tankere yüklenmiştir. 12 Ekim 2012 tarihi itibariyle sözkonusu hat üzerinden yapılan petrol ihracatı 1.5 milyar varili aşmıştır.
Irak - Türkiye (Kerkük-Ceyhan/Yumurtalık) Ham Petrol Boru Hattıyla, Kerkük’te üretilen petrol Ceyhan Terminaline sevk edilmektedir. Sırasıyla 986 km ve 890 km uzunluğa sahip birbirine paralel iki boru hattından oluşan proje, 1976 yılında işletmeye alınmış ve ilk tanker yüklemesi 1977 yılında gerçekleştirilmiştir. Yıllık taşıma kapasitesi toplam 70,9 milyon tondur. Anılan hattan petrol taşımacılığına yönelik süresi 2010 yılında son bulan anlaşmanın süresinin 15 yıl uzatılmasına ilişkin anlaşma Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Taner Yıldız ile Irak Petrol Bakanı Şehristani tarafından 19 Eylül 2010 günü Bağdat’ta imzalanmıştır.
Dünyadaki günlük petrol tüketiminin yaklaşık % 3,7’sinin Türk Boğazları yoluyla taşınması nedeniyle enerji güvenliği açısından, Türk Boğazlarının ayrı bir önemi vardır. İstanbul Boğazı’ndan geçen petrol ve petrol ürünlerinin miktarı 1996 yılında 60 milyon ton olurken, 2008 yılında olağanüstü bir artışla 150 milyon tonu aşmıştır. Bu rakamın önümüzdeki dönemde, Hazar Denizi’nden Karadeniz’e ulaştırılması beklenen petrol ve büyük miktarlardaki Rus petrolüyle yaklaşık 190-200 milyon tonu bulacağı tahmin edilmektedir.
Yoğun tanker trafiği ve aynı zamanda Türk Boğazları’nın fiziksel oluşum özellikleri dikkate alındığında, tehlikeli yük taşıyan bir tankerin neden olacağı deniz kazası kaçınılmaz görünmektedir. Sözkonusu bir kaza, insani ve çevresel tehlikelere ek olarak, petrolün dünya pazarlarına akışında kesintiye neden olacaktır. Çözüm, Boğazları by-pass edecek alternatif petrol ihraç seçeneklerinde yatmaktadır.
BTC projesinin hayata geçirilmesinin ardından Türkiye, çeşitli by-pass boru hattı projeleri arasında Samsun-Ceyhan by-pass boru hattı projesini destekleme kararı almıştır. Sözkonusu projenin diğer projelere göre avantajları aşağıda takdim kılınmaktadır:
Samsun’un Doğu Karadeniz’deki terminallere yakınlığı Karadeniz’deki petrol taşımacılığını en aza indirecek olup, Ceyhan’ın halihazırdaki altyapısı yeni ve yüksek maliyetli yatırımların yapılmasına gerek duyulmamasını sağlayacaktır. Bunun yanısıra, sözkonusu proje çevresel açıdan en uygun proje olarak öne çıkmaktadır.
Projenin temel atma töreni 24 Nisan 2007 tarihinde Ceyhan’da gerçekleştirilmiştir. Dönemin RF Başbakanı Putin’in 2009 Ağustos ayında ülkemize gerçekleştirdiği ziyaret sırasında ülkemiz ile RF arasında petrol alanında imzalanan protokol sözkonusu projenin gerçekleştirilmesine ivme kazandırmıştır. Bunu takiben, Türkiye, RF ile İtalya 2009 Ekim ayında Milano’da projeye yönelik desteklerini yinelemişlerdir.
Enerji şirketleri durumun ciddiyetinin farkında olup, Türk Boğazları’ndan geçebilecek petrol için bir sınır değerinin olduğunun bilincindedirler.
Yukarıda kayıtlı ve planlanmakta olan diğer projelerin tamamlanmasıyla, küresel petrol sevkiyatının yaklaşık % 6 - 7’sinin Türkiye üzerinden geçeceği ve Ceyhan’ın önemli bir enerji merkezi olacağı ve Doğu Akdeniz’de en büyük petrol terminaline dönüşeceği öngörülmektedir. CeyhanTerminali halihazırda farklı ülkelerden gelecek ham petrole uygun olarak faaliyet göstermek üzere tasarlanmıştır.